8.SINIF 2. ÜNİTE KALITIM

8.SINIF 2. ÜNİTE KALITIM

8.Sınıf 2.Ünite Kalıtım Konu Özeti

KALITIM


KALITIM

Canlılarda bulunan özelliklerin döllenme yoluyla yeni nesillere aktarılmasına KALITIM denir. Bunu inceleyen bilim dalına GENETİK denir.

MENDEL KİMDİR?

Gregor Mendel, uzun ismiyle Gregor Johann Mendel, genetiğin babası olarak bilinir. En çok bezelyelerle yaptığı çalışmalarla bilinir. Rahip olan Gregor Mendel bitkilerde belirli özelliklerin belirli kurallara göre kalıtıldığını ortaya çıkardı. Çalışmalarının değeri ölümünden çok sonra anlaşıldı.Gregor Mendel botanikçi ve rahiptir. 20 Temmuz 1822’de Avusturya İmparatorluğu’nda doğmuş ve 6 Ocak 1884’te 61 yaşında ölmüştür. Çiftçi bir ailede dünyaya gelen Mendel, önce rahip olmuş, daha sonrada Viyana Üniversitesi’nde bilimsel eğitim almıştır. Resesif ve dominant gibi terimleri ve kavramları bezelye deneyleri ile ortaya çıkarmıştır. Genetik biliminin kurucusudur.

Mendel kalıtım çalışmalarında bezelyelere ait 7 farklı karakter ve 14 özellik üzerinde çalışmalar yaparak bugünkü kalıtım bilimine öncülük etmiştir.

MENDEL’İN DENEYLERİNDE BEZELYE KULLANMA NEDENLERİ

  • Bezelyenin kolay yetişen bir bitki olması
  • Üreme süresi kısa olduğu için çalışmalardan çabuk sonuç alınması
  • Karakter (genetik özellik) sayısının fazla olması
  • Her bir karakterin iki zıt çeşidinin olması( uzun boy-kısa boy vb.)
  • Hem dişi organ hem erkek organın aynı çiçek üzerinde olması ve taç yapraklar tarafından tamamen sarılıp yabancı tozlaşmayı önlemesi
  • Seçilen özelliklerin aynı kromozomlar üzerinde bulunması

MENDEL’İN ÇALIŞMALARI

  1. Bezelyeye ait bir karakter belirleniyor.
  2. Belirlenen karakterdeki bezelyelerden birinin erkek organlarını kesiyor ve diğer bezelye çiçeğinin polenlerini fırça yardımıyla toplayarak erkek organları kesilen çiçeğe temas ettiriyor ve tozlaşmasını sağlıyor.
  3. Elde edilen tohumları toprağa ekiyor ve aynı özelliği gösterenleri seçip işlemi tekrarlıyor. Sonuçta bütün bezelyeler aynı özellikte olduğunda bu özelliğe ait saf döl bezelye elde etmiş oluyor.( örneğin uzun boy özelliğinde tamamı uzun bezelye oluştuğunda saf döl uzun boylu bezelye elde etmiş oluyor.)
  4. Belirlenen özelliğin zıttını(kısa boy) da aynı işemlerden geçirerek o özelliğe ait saf döller elde ediyor.
  5. Belirlediği iki zıt özelliğin saf döllerini tozlaştırarak melez döller elde ediyor.( uzun boy ile kısa boy)
  6. Yaptığı çalışmaları olasılık hesaplamaları ile bilimsel hale getiriyor.

KALITIM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

ALEL GEN

Dişi ve erkekten gelen kromozomların üzerinde karşılıklı olarak bulunan ve aynı karaktere etki eden gen çiftidir.

BASKIN(DOMİNANT) GEN

Etkisini canlının dış görünüşünde her zaman gösterebilen gendir. Büyük harflerle gösterilir. ( A , B, D, K…)

ÇEKİNİK(RESESİF) GEN

Etkisini canlının dış görünüşünde sadece baskın gen olmadığı zaman gösterebilen gendir. Küçük harflerle gösterilir. ( a, b, d, k…)

SAF DÖL(HOMOZİGOT)

Dişi ve erkekten gelen alel genlerin aynı olma durumudur. ( AA, bb, DD, kk…)

MELEZ DÖL(HETEROZİGOT)

Dişi ve erkekten gelen alel genlerin farklı olma durumudur. ( Aa, Bb, Dd, Kk…)

FENOTİP

Canlının dış görünüş özellikleridir. (Göz rengi, saç rengi, boy uzunluğu vb..)

GENOTİP

Canlının dış görünüşünü oluşturan kalıtsal özellikleridir. (Aa, DD, Kk vb.)

ÇAPRAZLAMA

Dişi ve erkek genotiplerinden oluşacak karakterlerin olasılığının hesaplanmasıdır.

BEZELYELERDE İNCELENEN KARAKTERLER

KARAKTERLERÇİÇEK RENGİÇİÇEK KONUMUBİTKİ BOYUTOHUM ŞEKLİTOHUM RENGİTOHUM ZARF RENGİTOHUM ZARF ŞEKLİ
BASKIN
MOR ÇİÇEK

ÇİÇEKLERİ YANDA

UZUN BOYLU

DÜZGÜN TOHUM

SARI TOHUM

YEŞİL TOHUM ZARFI

DÜZ TOHUM ZARFI
ÇEKİNİK
BEYAZ ÇİÇEK

ÇİÇEKLERİ UÇTA

KISA BOYLU

BURUŞUK TOHUM

YEŞİL TOHUM

SARI TOHUM ZARFI

BOĞUMLU TOHUM ZARFI

ÇAPRAZLAMALAR

KARAKTERLERÇİÇEK RENGİ
A-MOR
a-BEYAZ
ÇİÇEK KONUMU
B-ÇİÇEK YANDA
b-ÇİÇEK UÇTA
BİTKİ BOYU
K-UZUN
k-KISA
TOHUM ŞEKLİ
D-DÜZGÜN
d-BURUŞUK
TOHUM RENGİ
M-SARI
m-YEŞİL
TOHUM ZARF RENGİ
H-YEŞİL
h-SARI
TOHUM ZARF ŞEKLİ
R-DÜZ
r-BOĞUMLU
SAF DÖL BASKINAA

SAF DÖL MOR ÇİÇEK
BB

SAF DÖL ÇİÇEKLERİ YANDA
KK

SAF DÖL UZUN BOYLU
DD

SAF DÖL DÜZGÜN TOHUM
MM

SAF DÖL SARI TOHUM
HH

SAF DÖL YEŞİL TOHUM ZARFI
RR

SAF DÖL DÜZ TOHUM ZARFI
MELEZ DÖL BASKINAa

MELEZ DÖL MOR ÇİÇEK
Bb
MELEZ DÖL ÇİÇEKLERİ YANDA
Kk
MELEZ DÖL UZUN BOYLU
Dd
MELEZ DÖL DÜZGÜN TOHUM
Mm
MELEZ DÖL SARI TOHUM
Hh
MELEZ DÖL YEŞİL TOHUM ZARFI
Rr
MELEZ DÖL DÜZ TOHUM ZARFI
SAF DÖL ÇEKİNİKaa

SAF DÖL BEYAZ ÇİÇEK
bb

SAF DÖL ÇİÇEKLERİ UÇTA
kk

SAF DÖL KISA BOYLU
dd

SAF DÖL BURUŞUK TOHUM
mm

SAF DÖL YEŞİL TOHUM
hh

SAF DÖL SARI TOHUM ZARFI
rr

SAF DÖL BOĞUMLU TOHUM ZARFI

İNSANLARDA KALITSAL KARAKTERLER

KARAKTERLERSAÇ RENGİSAÇ ŞEKLİGÖZ RENGİKULAK MEMESİDUDAK ŞEKLİKİRPİK BOYUTEN RENGİ
BASKIN
KOYU

KIVIRCIK

KOYU

AYRIK
KALIN
UZUN

KOYU
ÇEKİNİK
SARI

DÜZ

RENKLİ

YAPIŞIK

İNCE

KISA

AÇIK

8.Sınıf 2.Ünite Kalıtım Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 2. ÜNİTE DNA VE GENETİK KOD

DNA

8.Sınıf 2.Ünite DNA ve Genetik Kod Konu Özeti

DNA VE GENETİK KOD


KROMOZOM

DNA özel bir protein kılıf ile birleşerek kısalır , kalınlaşır ve Kromozom denilen yapıları meydana getirir.

DNA

Kromozomları oluşturan ve kalıtsal özelliklerin nesilden nesle aktarılmasını sağlayan yönetici moleküldür.

GEN

Bir görevi yerine getirmek için özelleşmiş DNA bölümleridir. Göz rengi, saç rengi, boy uzunluğu gibi özellikleri oluşturur.

NÜKLEOTİD

DNA’nın en küçük yapı birimidir.

NOT:

  • Kromozom sayısı aynı türün sağlıklı bireylerinde aynıdır.
  • Kromozom sayısı canlılar için ayırt edici bir özellik değildir. Farklı canlıların kromozom sayıları aynı olabilir.
  • Kromozom sayısı ile canlı gelişmişliği arasında bir ilgi yoktur.
  • Kromozom sayısının vücut büyüklüğü ile alakası yoktur.

NÜKLEOTİD

  • 4 çeşit nükleotid vardır. ADENİN,TİMİN,GUANİN,SİTOZİN
  • Canlılarda çeşitliliği sağlayan nükleotidlerin sayısında ve dizilişindeki farklılıktır.
  • Tüm canlılarda nükleotid çeşitleri aynıdır.

DNA’NIN YAPISI

  • DNA çift zincirli sarmal yapıdan oluşur.
  • En küçük yapı birimi nükleotidtir.
  • En küçük görev birimi gendir.
  • Adenin nükleotidi her zaman Timin nükleotidi ile eşleşir ve ikili Hidrojen bağı ile birbirine bağlanır.
  • Guanin nükleotidi her zaman Sitozin nükleotidi ile eşleşir ve üçlü Hidrojen bağı ile birbirine bağlanır.
  • DNA ‘da organik bazların toplam sayısı toplam nükleotid sayısına eşittir.
  • Fosfat sayısı şeker sayısına eşittir.

NOT:

DNA molekülünden bahsediliyorsa toplam nükleotid sayısı hesaba katılır. DNA’nın tek zincirinde diyorsa toplam nükleotid sayısının yarısı hesaba katılır.

  • ÖRNEK SORU:
  • 2000 Nükleotidten oluşan bir DNA modelinde 600 tane ADENİN nükleotid varsa kaç tane GUANİN nükleotid vardır?
  • CEVAP:
  • ADENİN=TİMİN
  • 600 ADENİN+600 TİMİN= 1200
  • 2000 nükleotidin 1200’ü A+T ise geriye kalan 800 nükleotid GUANİN+SİTOZİN olacağından sonuçta 400 GUANİN ve 400 SİTOZİN olacaktır.
  • GUANİN=400

  • ÖRNEK SORU:
  • DNA’nın tek zincirinde 500 ADENİN ve 300 TİMİN bulunmaktadır. DNA molekülünde toplam 2000 nükleotid olduğuna göre bu DNA’da kaç tane GUANİN vardır?
  • CEVAP:
  • Tek zincirde 500 ADENİN+ 300 TİMİN= 800 ise çift zincirde A+T sayısı=1600 olur. Toplam 2000 nükleotid olduğuna göre kalan 400 nükleotidin yarısı GUANİN yarısı SİTOZİNdir. GUANİN sayısı=200

DNA’NIN KENDİNİ EŞLEMESİ

  1. Organik bazlar arasındaki bağlar koparak çift zincir bir fermuar gibi açılır.
  2. Ayrılan zincirlerdeki nükleotidlerin karşısına sitoplazmadan gelen hazır nükleotidler uygun şekilde eşleşir.
  3. Bir zinciri eski diğer zinciri yeni olan iki DNA oluşur.
  4. Şekilde 1 ve 4. zincirler ile 2 ve 3. zincirler birbiriyle aynıdır. 1 ve 2 eski, 3 ve 4 yeni oluşan zincirlerdir.

NOT:

DNA kendini eşlemesi esnasında bazen hatalı durumlar oluşabilmektedir. Bu hatalardan bazıları düzeltilebilirken bazıları düzeltilememektedir.

8.Sınıf 2.Ünite DNA ve Genetik Kod Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 1.ÜNİTE İKLİM VE HAVA OLAYLARI

8.Sınıf 1.Ünite İklim ve Hava Olayları Konu Özeti

8.Sınıf 1.Ünite İklim ve Hava Olayları Konu Özeti

İKLİM VE HAVA OLAYLARI

HAVA OLAYLARI

Dar bir bölgede belirli ve kısa bir süre içinde etkili olan atmosfer koşullarıdır.

Hava olaylarını rüzgar ve yağış olarak inceleyebiliriz. Havadaki su buharının atmosfere yakın bölgelerde yoğuşması sonucu kar ve yağmur, yere yakın bölgelerde yoğuşması sonucu sis, çiy ve kırağı oluşur.

YAĞMUR

Havadaki su buharı sıcaklığın etkisiyle genleşerek yükselir ve atmosferin üst katmanlarında soğuk hava tabakasıyla karşılaşır. Burada su buharı yoğunlaşarak su damlacıklarına dönüşür. Yeterince ağırlaşan su damlaları yağmur şeklinde yeryüzüne düşer.

Havadaki su buharının yükselip atmosferin üst katmanlarında 0’C ‘nin altındaki soğuk hava ile karşılaşması sonucu donarak yer yüzüne inmesidir. Su buharının donması sonucu kristale benzeyen yapılar oluşur. Bu yapılar birleşerek kar tanelerini oluşturur.

KAR

Havadaki su buharı yükselip atmosferin üst katmanlarında yoğuşma ile su damlalarına dönüştüğü esnada dikey hava hareketleri ile yukarı çıkabilir. Ani olarak sıcaklık ve basınç değişimi sonucu donar ve donmuş kütleler halinde yeryüzüne iner.

DOLU

ÇİY

Havadaki su buharı yere yakın bölgelerde soğuk olan yeryüzü ile temas eder ve yoğuşur. Toprak yüzeyinde, otların üzerinde veya yerde bulunan cisimlerin üzerinde yoğuşan su buharı su damlacıklarına dönüşür.

KIRAĞI

Havadaki su buharı yere yakın bölgelerde soğuk olan yeryüzü ile temas eder .Toprak yüzeyinde, otların üzerinde veya yerde bulunan cisimlerin üzerinde yoğuşan su buharı donarak buz kristallerine dönüşür.

SİS

Sıcak hava kütlesi ile soğuk hava kütlesinin karşılaşması sonucu havadaki su buharı yoğuşmaya başlar ve sis oluşur.

NOT: Yağmur, kar ve dolu atmosferde gerçekleşen hava olaylarıdır. Çiy, sis ve kırağı ise yere yakın gerçekleşir.



ALÇAK VE YÜKSEK BASINÇ ALANLARI NASIL OLUŞUR?


ALÇAK BASINÇ ALANI

  • Hava sıcaklığının yüksek olduğu bölgelerde sıcaklığın etkisiyle hava tanecikleri genleşerek birbirinden uzaklaşır. Tanecikler birbirinden uzaklaştığında havanın yoğunluğu azalır ve yukarı doğru hareket eder. Yeryüzüne yakın bölgelerde tanecik sayısı az ve seyrek olduğundan basınç azdır.
  • Atmosfere doğru yükselen havadaki su buharı atmosferin üst katmanlarında soğuk hava ile karşılaşır ve yoğuşur. Bunun sonucunda bulut oluşumu gözlenir.
  • Soğuyan hava tanecikleri yeniden büzülerek yoğunluğu artar ve yeryüzüne doğru hareket eder.
  • Havanın hareketi çevreden merkeze doğrudur.
  • Alçak basınç alanlarında hava genellikle kapalıdır ve yağış oluşma ihtimali fazladır.
  • Ekvator ve çevresi

YÜKSEK BASINÇ ALANI

  • Hava sıcaklığının düşük olduğu bölgelerde hava tanecikleri büzülerek birbirine yaklaşır. Bu durum havanın yoğunluğunun artmasına ve yere doğru yığılmasına neden olur.
  • Yeryüzüne yakın bölgelerde yığılan hava tanecikleri basıncın artmasına neden olur.
  • Yüksek basınç alanlarında havanın hareketi merkezden çevreye doğrudur.
  • Yüksek basınç alanlarında bulut oluşumu gözlenmez, hava genellikle açık ve Güneşlidir.( Güneşli olması sıcak olduğunu göstermez. Hava soğuktur.Yağış ihtimali düşüktür.)
  • Kutuplar ve çevresi

RÜZGAR OLUŞUMU

Yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru olan yatay yönde hava hareketine rüzgar denir.

FIRTINA

Saatteki hızı 90-120 km arasında olan kuvvetli rüzgarlardır. Fırtınalar, ince ağaç dallarının kırılmasına ve arabaların yoldan çıkmasına neden olabilir.

KASIRGA

Saatteki hızı 120 km’den fazla olan kuvvetli rüzgarlardır. Kasırgalar; bitki örtüsünde, yerleşim yerlerinde büyük tahribata yol açar ve daha çok ekvatoral bölgelerde gözlenir. Kasırga oluşumunu havadaki nem oranı, okyanus suyu sıcaklığı, rüzgâr hızı ve
konum etkiler. Okyanus suyu sıcaklığı arttığında su yüzeyindeki buharlaşma da artar.
Okyanus yüzeyinde bulunan ve sıcaklığı gittikçe yükselen hava, su buharıyla birlikte dönerek
yükselir. Yükselen hava, soğuk bölgelerde aniden yoğunlaşır ve tekrar yeryüzüne doğru
hareket eder, yağışlar gözlenir. Bu döngünün devam etmesiyle hızlanan hava akışı
kasırgaları oluşturur. Kasırga sırasında havadaki nem oranının gittikçe artmasıyla hortumlar
oluşabilir. Hortumlar, etki alanları küçük olmasına rağmen, yıkıcılığı çok yüksek rüzgârlardır.

hortum – Döndü Topkaya

MELTEMLER

DENİZ MELTEMİ

(GÜNDÜZ MELTEMİ)

Gündüzleri Güneş ışığının etkisiyle yeryüzü ısınır. Karalar denizlere göre daha hızlı ısınır. Karaların yüzeyine yakın bölgelerde bulunan hava tanecikleri sıcaklığın etkisiyle genleşerek yukarı doğru hareket eder. Yere yakın bölgelerde hava taneciği sayısı azalır ve alçak basınç alanı oluşur. Denizler ise karalara göre geç ısınır. Bu sebeple deniz yüzeyine yakın bölgelerde hava tanecikleri daha sık ve yoğun bulunur. Bu bölgede sıkışan hava tanecikleri yüksek basınç alanını oluşturur. Sonuçta hava yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru harekete başlar ve rüzgarı oluşturur. Gündüzleri denizden karaya doğru esen bu rüzgarlara Gündüz Meltemi( Deniz Meltemi) denir.

KARA MELTEMİ

(GECE MELTEMİ)

Güneş battıktan sonra karalar hızla soğur. Üzerinde bulunan hava tanecikleri büzülerek sıkışır ve yüksek basınç alanı oluşturur. Deniz ise hala ılıktır ve geç soğur. Deniz yüzeyine yakın alanlardaki hava tanecikleri genleşerek yükselir ve burada hava taneciklerinin azalması sonucu alçak basınç alanı oluşur. Sonuçta hava yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru hareket eder ve rüzgar oluşur. Karadan denize doğru esen bu rüzgara Kara Meltemi( Gece Meltemi) denir.

İKLİM

Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca gözlemlenen hava olaylarının ortalamasıdır. İklimden bahsederken geniş bölgeler söz konusudur. 30-35 yıllık veriler değerlendirilerek bir bölgenin iklimi hakkında yorum yapılabilir.

İKLİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

  • Ekvatora uzaklık(enlem)
  • Yer şekilleri
  • Denizden yükseklik
  • Denize uzaklık
  • Bitki örtüsü

İklim ile ilgilenen bilim dalına KLİMATOLOJİ(İklim Bilimi) , bu alanda çalışan uzmanlara da KLİMATOLOG(İklim Bilimci) denir.

İKLİM VE HAVA OLAYLARI ARASINDAKİ FARKLAR

İKLİM

  1. Geniş bölgeler için geçerlidir.
  2. Uzun sürede meydana gelen hava olaylarının ortalamasıdır.
  3. Kesinlik bildirir ve değişkenlik azdır.
  4. Bilim dalı Klimatoloji
  5. Bilim insanı Klimatolog
  • Karadeniz bölgesi her mevsim yağışlıdır.
  • Doğu Anadolu Bölgesi yazın sıcak ve kuraktır.

HAVA OLAYLARI

  1. Dar bölgeler için geçerlidir.
  2. Atmosferde meydana gelen değişimlerdir.
  3. Değişkenlik fazladır ve tahminlere dayalıdır.
  4. Bilim dalı Meteoroloji
  5. Bilim insanı Meteorolog
  • İstanbul’da yarın yağış bekleniyor.
  • Antalya’da bu sene yılın en yüksek sıcaklığı görüldü.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Atmosfere salınan Karbondioksit( CO2) miktarının artması ile oluşan Sera Etkisi sonucu hava sıcaklığının yükselmesi , çölleşme ve kuraklığın artması, küresel ısınma ile buzulların erimesi gibi nedenlerden dolayı mevsimlerde de değişimler yaşanmaya başlar. Bütün bunlar İklim değişikliğine sebep olur.


8.Sınıf 1.Ünite İklim ve Hava Olayları Konu Özeti


 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

Fenozom’u Takip Edin!

8.SINIF 1.ÜNİTE MEVSİMLERİN OLUŞUMU

Fen Bilimleri 8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

MEVSİMLERİN OLUŞUMU

MEVSİMLER NASIL OLUŞUR?

Mevsimlerin oluşumunda 2 temel olay etkilidir.

  1. Dünya’nın Güneş etrafında dolanma hareketi yapması
  2. Dünya’nın ekseninin 23 derece 27 dakika eğik olması

NOT !

Mevsimlerin oluşumunda Dünya’nın Güneş’e yaklaşması veya uzaklaşmasının etkili olduğu düşünülür. Bilinenin aksine Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu Ocak ayında kuzey yarım kürede kış yaşanırken, en uzak olduğu Temmuz ayında yaz mevsimi yaşanmaktadır. Bu durumda Güneş’e olan mesafenin mevsimlerin oluşumunda etkili olmadığını net bir şekilde görmekteyiz.

1-DÜNYA’NIN GÜNEŞ ETRAFINDA DOLANMA HAREKETİ

Dünya Güneş etrafında belirli bir yörüngede dolanır. Bu yörünge de dolanırken sürekli konumu değişir. Güneş ışığının Dünya üzerinde dik olarak geldiği bölgeler bu şekilde değişiklik göstermiş olur. Eğer Dünya dolanma hareketi yapmamış olsaydı Güneş ışınları hep aynı bölgeye dik olarak gelecek ve o bölgede hep aynı mevsim yaşanmış olacaktı.

2-DÜNYA’NIN EKSEN EĞİKLİĞİ

Resim 1

Dünya’nın ekseni 230 27” (23 derece 27 dakika) eğiktir. Bu eğiklikten dolayı Güneş etrafında dolanırken Güneş ışınlarının dik geldiği bölgeler sürekli değişiklik gösterir. Dünya Kuzey ve Güney yarım küre olmak üzere iki yarım küreden oluşur. Dünya Resim 1’deki konumdayken Güneş ışınları Güney yarım küreye dik gelir. Resim 2′ deki konuma geldiğinde ise Güneş ışınları Kuzey yarım küreye dik gelir. Eksen eğikliği olmasaydı bütün konumlarda Güneş ışınları Kuzey ve Güney yarım küreye eşit şekilde dağılırdı. Bu da Dünya’nın her yerinde değişmeyen tek mevsim yaşanmasına neden olurdu.

Resim 2
EKSEN EĞİKLİĞİ
EKSEN EĞİK OLMASAYDI
EKSEN EĞİKLİĞİ OLMASAYDI
  • Dünya’nın her yerinde yıl boyunca gece ve gündüz süresi eşit olurdu.
  • Güneş ışınları yıl boyunca Ekvator’a dik gelirdi, geriye kalan bölgelerde yıl boyu hep aynı açıyla ışınları alırdı.
  • Birim yüzeye düşen ortalama enerji aynı bölgede yıl boyunca aynı olurdu.
  • Güneş’in yıl boyunca doğduğu yer ve battığı yer değişmezdi.
  • Dünya’nın her yerinde değişmeyen sabit mevsim oluşurdu.
  • Dünya’nın her yerinde aynı konumda yıl boyunca öğle vakti gölge boyu değişmezdi.
  • Kutup noktalarında gece ve gündüz süresi Dünya’nın diğer bölgeleri ile eşit olurdu.

DÜNYANIN EKSEN EĞİKLİĞİ – Döndü Topkaya

21 HAZİRAN

  • Güneş ışınları Kuzey Yarım Küre’ de YENGEÇ DÖNENCESİ’ ne dik olarak gelir. Güneş ışınlarının öğle vakti dik olarak geldiği enleme Yengeç Dönencesi denir.
  • Kuzey Yarım Kürede Yaz , Güney Yarım Kürede Kış başlangıcıdır.
  • Kuzey Yarım Kürede en uzun gündüz yaşanır ve bu tarihten sonra gündüz süreleri kısalmaya başlar.
  • Güney Yarım Kürede en uzun gece yaşanır ve bu tarihten sonra geceler kısalmaya başlar.
  • Dünya üzerinde herhangi bir noktadan Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar.
Fen Bilimleri 8.Sınıf 1.Ünite Konu Özeti

8.SINIF FEN BİLİMLERİ MEVSİMLER KONU ÖZETİ

21 ARALIK

  • Güneş ışınları Güney Yarım Küre’ye dik gelir.
  • Güney Yarım Küre’de öğle vakti Güneş ışınlarının dik olarak geldiği enleme OĞLAK DÖNENCESİ denir.
  • Bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’de Yaz, Kuzey Yarım Küre’de Kış yaşanır.
  • Güney Yarım Küre’de en uzun gündüz , Kuzey Yarım Küre’de en uzun gece yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de geceler, Güney Yarım Küre’de gündüzler kısalmaya başlar.
  • Bu tarihte Dünyanın herhangi bir yerinden Güneye doğru gidildikçe gündüzler uzar.

21 MART

  • Güneş ışınları öğle vakti EKVATOR’ a dik gelir.
  • Dünyanın her yerinde gece-gündüz eşitliği ( EKİNOKS) yaşanır.
  • Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’ de İlkbahar, Güney Yarım Küre’de Sonbahar yaşanır.
  • Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gündüz , Güney Kutup Noktasında 6 aylık gece başlar.
8.Sınıf 1.Ünite Mevsimler ve İklim Konu Özeti
21 MART

8.SINIF FEN BİLİMLERİ MEVSİMLER

23 EYLÜL

  • Güneş ışınları öğle vakti EKVATOR’ a dik gelir.
  • Dünyanın her yerinde gece-gündüz eşitliği ( EKİNOKS) yaşanır.
  • Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’ de Sonbahar, Güney Yarım Küre’de İlkbahar yaşanır.
  • Güney Kutup Noktasında 6 aylık gündüz , Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gece başlar.

MEVSİMLERİN OLUŞUMU

NOT !

Ekvator  Güneş ışınlarını yılda iki kez tam dik açı ile alır. (21 Mart ve 23 Eylül). Diğer günlerde ise dike yakın açı ile alır. Buna rağmen üzerinde gece ve gündüz süreleri her gün eşittir. Ekvator üzerindeki yerlerde yıl boyunca gece ve gündüz süreleri eşittir.

Işınların bir yüzeye dik olarak gelmesi birim yüzeye düşen ışın miktarının fazla olmasına sebep olur. Dünya yüzeyinde ışınların dik geldiği bölgede birim yüzeye düşen ışın miktarı fazla olur ve yaz mevsimi yaşanır.

21 HAZİRAN
  • Güneş ışınları Yengeç dönencesine dik açı ile gelir.
  • Aydınlanma çemberi Güney kutup dairesini teğet geçer.
  • Kuzey kutup noktasında gündüz, Güney kutup noktasında gece yaşanmaktadır.
21 ARALIK
  • Güneş ışınları Oğlak dönencesine dik açı ile gelir.
  • Aydınlanma çemberi Kuzey kutup dairesini teğet geçer.
  • Kuzey kutup noktasında gece, Güney kutup noktasında gündüz yaşanmaktadır.
21 MART-23 EYLÜL
  • Güneş ışınları Ekvatora dik açı ile gelir.
  • Dünya’nın her yerinde gece ve gündüz eşitliği oluşur.(Ekinoks)
  • Aydınlanma çemberi Kuzey ve Güney kutup noktalarını teğet geçer.
  • 21 MART Kuzey kutup noktasında 6 aylık gündüzün Güney kutup noktasında 6 aylık gecenin başlangıç tarihidir.
  • 23 EYLÜL Kuzey kutup noktasında 6 aylık gecenin Güney kutup noktasında 6 aylık gündüzün başlangıç tarihidir.

8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

Fenozom’u Takip Edin!

Fenozom’u takip edin!

Top