Duran bir cismi harekete geçiren, hareket eden bir cismi durduran, hızlandıran veya yavaşlatan, cisimler üzerinde yön ve şekil değişikliğine neden olan etkiye kuvvet denir.
KUVVETİN ÖZELLİKLERİ
BÜYÜKLÜĞÜ
YÖNÜ
DOĞRULTUSU
UYGULAMA NOKTASI
BİLEŞKE KUVVET NEDİR?
Cisim üzerinde birden fazla kuvvetin yaptığı etkiyi tek başına yapabilen kuvvete bileşke kuvvet denir. “R” ile gösterilir.
BİLEŞKE KUVVETİN HESAPLANMASI
KUVVETLER AYNI YÖNLÜ İSE
Bileşke kuvvet aynı yönlü kuvvetlerin toplamına eşittir.
Bileşke kuvvetin yönü toplanan kuvvetlerin yönü ile aynı olur.
KUVVETLER ZIT YÖNLÜ İSE
Bileşke kuvvet, büyük kuvvetten küçük kuvvet çıkarılarak bulunur.
Bileşke kuvvetin yönü, baştaki büyük kuvvetin yönü ile aynı olur.
DENGELENMİŞ VE DENGELENMEMİŞ KUVVETLER
Bir cisme etki eden kuvvetlerin bileşkesi ” 0 ” ise o cisim dengelenmiş kuvvetler etkisi altındadır. Sıfırdan farklı ise dengelenmemiştir.
DENGELENMİŞ KUVVETLERİN ETKİSİ ALTINDAKİ CİSİM;
Başlangıçta duruyorsa hareketsiz kalır.
Başlangıçta hareket halindeyse sabit süratle hareketine devam eder.
Yolda duran araba, sabit süratle giden araba vb.
DENGELENMEMİŞ KUVVETLERİN ETKİSİ ALTINDAKİ CİSİM;
Başlangıçta duruyorsa harekete geçebilir.
Başlangıçta hareketli ise sabit olmayan süratle hareketine devam edebilir.(Hızlanan veya yavaşlayan hareket)
Hızlanan uçak, yavaşlayan tren, harekete başlayan araba vb.
NOT: Dengelenmemiş kuvvetlerin etkisi altında olan bir cismi denge haline getiren kuvvete DENGELEYİCİ KUVVET denir.
Vücudumuzda çeşitli faaliyetler sonucu ortaya çıkan atık ve zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır.
VÜCUTTAKİ ATIK MADDELER NELERDİR?
Hücrelerde proteinlerin kullanılması sonucu oluşan amonyak
Karbondioksit ve su, mineraller
Safra ve sindirim sonucu oluşan atıklar
VÜCUTTAN ATIK MADDELERİ UZAKLAŞTIRAN ORGANLAR
1-BOŞALTIM SİSTEMİ
Kanda biriken zararlı atıkların vücut dışına atılmasında görevlidir.
2- DİĞER ORGANLAR
AKCİĞERLER
Soluk alıp verme sonucunda Karbondioksit ve fazla suyu dışarı atar.
DERİ
Terleme yoluyla fazla su ve mineralleri dışarı atar.
KALIN BAĞIRSAK
Sindirim atıkları ve safrayı anüsten dışarı atar.
BOŞALTIM SİSTEMİYAPI VE ORGANLARI
1- BÖBREK
Karın bölgesinin arka tarafında iki adet bulunan organdır.
Görevi kanı süzerek atık ve zararlı maddeleri ayırmaktır.
Böbreklerde NEFRON adı verilen bölgelerde kan süzülür ve su, üre, fazla tuz kandan ayrılır.
Kanı süzme görevi böbreklerimizin görev birimi olan ve her böbrekte milyonlarca sayıda bulunan Nefronlar ile gerçekleştirilir.
2-ÜRETER
Böbreklerde kanın süzülmesi ile oluşan idrarın böbrekten idrar kesesine taşınmasını sağlayan borulardır.
Her böbreğe bağlı bir tane olmak üzere toplam iki adet üreter vardır.
3-İDRAR KESESİ(MESANE)
İdrarın geçici süreliğine bekletilip depo edildiği bölümdür.
Düz kaslardan oluşmuştur
Yetişkin bir insanda ortalama 500-700 mL idrar depo edebilir.
4-ÜRETRA
İdrarın vücut dışına atıldığı bölümdür.
BOŞALTIM SİSTEMİNDE GERÇEKLEŞEN OLAYLAR
Böbrek atardamarı ile böbreğe gelen kan nefronlarda süzülür.
Süzülüp temizlenen kan böbrek toplardamarı ile böbrekten ayrılır ve vücuttaki yolculuğuna devam eder.
Süzülme sonucunda toplanan su,tuz ve üre idrarı oluşturur ve böbreğin orta kısmında toplanarak üretere geçer.
Üreterler yardımıyla idrar böbrekten çıkarak idrar kesesine taşınır.
İdrar kesesinde bir süre idrar depolanır ve bekletilir.
İdrar kesesinde biriken idrar üretra ile vücut dışına atılır.
NOT: Proteinlerin sindirimi sonucunda hücrede oluşan amonyak zehirli bir bileşiktir. Karaciğer amonyağı daha az zehirli olan üreye çevirir ve kana verir. Böbreklerde üre kandan süzülerek ayrılır.
Canlılar günlük aktiviteleri için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu enerjiyi yediğimiz besinlerden sağlarız. Sindirilen besinler ile oksijen hücrelere kan yoluyla taşınır. Besin ve oksijenin hücrelerde kullanılması sonucu enerji ve atık madde oluşur, bu olaya solunum denir. Oksijenin havadan alınarak kan yoluyla hücrelere ulaştırılması ve hücrelerde biriken karbondioksitin vücut dışına atılmasını sağlayan yapı ve organlara SOLUNUM SİSTEMİ denir.
SOLUNUM SİSTEMİ ORGANLARI
BURUN
Havanın alınmasını sağlar.
Alınan havayı ısıtır ve nemlendirir.
Burun kılları ve mukus tabakası sayesinde dışarıdan gelen toz ve mikroplar tutulur.
Mukus tabakası havayı nemlendirir.
Bol miktarda kılcal damar bulunur ve bunlar sayesinde hava ısıtılır.
YUTAK
Burundan alınan havayı soluk borusuna iletir.
Ayrıca yutulan besinleri yemek borusuna geçmesini sağlar.
Ağız ve burun boşluğunun birleştiği kısımdır.
GIRTLAK
Kıkırdak ve kaslardan oluşur.
Ses telleri burada bulunur.
Havayı soluk borusuna iletir.
Soluk borusuna hava giriş çıkışını kontrol eder.
SOLUK BORUSU
Kıkırdak halkalardan oluşur.
İç yüzeyi mukus salgılayan bir zar ile örtülüdür.
Mukus sayesinde toz ve mikroplar tutulur ve hava nemlendirilir.
Havayı bronşlara ve akciğerlere iletir.
AKCİĞERLER
Sağ ve sol akciğer olmak üzere iki tane akciğer bulunur.
Göğüs kafesinin altında bulunur.
Sağ akciğer üç bölmeden sol akciğer ise iki bölmeden oluşur. Bunun nedeni sol akciğerin altında kalbin yer kaplamasıdır.
Oksijen ile Karbondioksit akciğerlerde yer değiştirir.
Bronş, bronşçuk ve alveollerden oluşur.
BRONŞLAR
Soluk borusu akciğerlere bağlantı noktasında ikiye ayrılır. Bu bölüme bronş denir.
BRONŞÇUKLAR
Bronşlar akciğerin içinde dallanarak bronşçukları oluşturur.
ALVEOLLER
Bronşçukların uç kısmında bulunan ve üzüm salkımlarına benzeyen hava keseleridir.
Oksijen ve Karbondioksit değişimi burada olur.
Kılcal kan damarları ile çevrilidir.
Bir akciğerin yapısında yaklaşık 300 milyon kadar alveol vardır.
Alveoldeki oksijen kan damarına geçerken , kan damarındaki karbondioksit alveole geçer.
DİYAFRAM
Göğüs ve karın boşluğunu birbirinden ayıran güçlü bir kastır.
Kasıldığı zaman göğüs kafesi genişler ve akciğerlere hava dolar.
Gevşediği zaman göğüs kafesi daralır ve hava dışarı çıkar.
Kireç suyuna Karbondioksit temas ederse bulanır. Metilen mavisi Karbondioksit varlığında sarı renk alır. Bir ortamda solunum olup olmadığını bunlar ile anlayabiliriz.
Besin , oksijen, su ve hormonların hücrelere ulaştırılmasına ve hücrelerden atık maddelerin toplanmasına DOLAŞIM denir. Dolaşım sistemi sayesinde hücrelere ihtiyaç duyduğu maddeler ulaştırılırken, hücrelerde oluşan atık maddeler toplanarak uzaklaştırılması sağlanmış olur. Dolaşım sistemi kalp, damarlar ve kan gibi yapı ve organlardan oluşur.
Üst kısımdaki odacıklar küçük, alt kısımdaki odacıklar büyüktür.
Üst odacıklarda kanı kalbe getiren damarlar, alt odacıklarda ise kanı kalpten vücuda dağıtan damarlar bulunur.
Üst ve alt odacıklar arasında tek yöne açılan kapakçıklar bulunur.
Kalbin sol bölümü ve sağ bölümü arasında bulunan perde sayesinde kirli kan ile temiz kan birbirine karışmaz.
Üst odacıklardaki kaslar ile alt odacıklardaki kasların çalışması birbirine zıttır. Üst odacıklar kasılırken alt odacıklar gevşer ve alt odacıklar kasılırken üst odacıklar gevşer. Böylece kanın geçişi sağlanır.
Kalbin sağ tarafında kirli, sol tarafında temiz kan bulunur.
Yetişkin bir insanın kalbi 200-300 g civarındadır.
DAMARLAR
Kanın içerisinde dolaştığı ince kanallara DAMAR denir.
ATARDAMAR
Kanı kalpten uzaklaştıran damarlardır.
Akciğer atardamarı hariç temiz kan taşırlar.
TOPLARDAMAR
Vücuttan kanı toplayarak kalbe getiren damarlardır.
Akciğer toplardamarı hariç kirli kan taşırlar.
KILCAL DAMAR
Atardamar ile toplardamar arasında bulunan ve kanın her yere ulaşması için ince dallara ayrılmış damarlardır.
KAN DOLAŞIMI
BÜYÜK KAN DOLAŞIMI
Kanın kalp ile bütün vücut arasındaki dolaşımıdır.
Kalpten çıkan temiz kan bütün vücuda dağılır.
Dokularda kirlenen kan tekrar kalbe geri döner.
NABIZ
KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI
Kanın kalp ve akciğerler arasındaki dolaşımıdır.
kalpten çıkan kirli kan akciğerlerde temizlenerek kalbe geri döner
Kalbin kasılması sırasında kanın atardamarlara vurması olayına nabız denir. Sağlıklı ve yetişkin bir insanda nabız dakikada ortalama 75 kadardır. Fiziksel aktivitelere bağlı olarak değişir.
TANSİYON
Kanın damarda akarken atardamara uyguladığı basınca denir. Sağlıklı bir insanda büyük tansiyon 120 mm-Hg ve küçük tansiyon 80 mm-Hg’dır.
KAN
Damarlarımızın içinde dolaşan hayati sıvıdır.
Hücrelere oksijen taşır.
Hücrelerdeki atık maddeleri ve karbondioksiti toplar.
Vücut sıcaklığını ayarlar.
Hormon taşır.
KAN PLAZMASI
Kandan kan hücreleri çıkarıldığında geriye kalan madden kan plazmasıdır. Kan plazmasının %90’ı sudur. Geriye kalan kısmı yağ, hormon, karbonhidrat, protein ve vitamindir.
KAN HÜCRELERİ
ALYUVAR
Kırmızı kan hücreleridir.
Oksijen ve Karbondioksit taşımada görevlidir.
Olgun alyuvarlar çekirdeksiz hücrelerdir.
Kırmızı kemik iliği, karaciğer ve dalakta üretilir.
Yetişkin ve sağlıklı bir insanda 1 mm3 kanda 3-5 milyon alyuvar bulunur.
Alyuvarların taşıdığı protein farklılığına göre farklı kan grupları vardır. A, B ,0 ve AB olmak üzere 4 çeşit kan grubu vardır. Ayrıca Rh faktörü taşıyanlarda Rh+ , taşımayanlarda Rh- kan grupları oluşur.
Rh faktörü
A
B
AB
0
+
A Rh+
B Rh+
AB Rh+
0+
–
A Rh-
B Rh-
AB Rh-
0-
KAN NAKLİ
Kişiler arasında gerçekleşen kan alış verişine KAN NAKLİ denir. Kan nakli yapılacak kişilerin kan grupları aynı olmalıdır.
KAN BAĞIŞI
Sağlıklı kişilerin ihtiyacı olan kişilere kan vermesidir. Ülkemizde kan bağışı işlemlerini Sağlık Bakanlğına bağlı kuruluşlar yürütür.( TÜRK KIZILAY DERNEĞİ)
Kan bağışı ile kişilerin sağlıklı olması sağlanır.
6.Sınıf 2.Ünite Destek ve Hareket Sistemi Konu Özeti
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
İSKELET SİSTEMİ
KAS SİSTEMİ
İSKELET SİSTEMİ
Yürüme, koşma, oturup kalkma gibi günlük hayattaki aktivitelerimizi gerçekleştirmemizi sağlayan sisteme İSKELET SİSTEMİ denir.
İSKELET SİSTEMİNİN GÖREVLERİ
Hareket etme
Vücuda şekil verme
İç organları koruma
Bağlanma yüzeyi oluşturma
Kan hücreleri üretme
NOT:Yetişkin bir insanın iskeletinde yaklaşık 206 adet kemik bulunur.Bebeklerde yaklaşık 304 adet kemik bulunur ve büyüdükçe bu kemikler kaynaşır. Kemikler de canlıdır ve kalsiyum , fosfor gibi mineralleri depolar.
İskeletimiz ile birlikte vücuda şekil ve hareket kazandıran yapıya KAS denir.
ÇİZGİLİ KAS
Kemikleri hareket ettiren kaslardır.
İstemli çalışırlar.
Hızlı kasılıp çabuk yorulurlar.
Kol ve bacaklarda bulunur.
Hücreleri çok çekirdeklidir.
DÜZ KAS
İç organların yapısında bulunan kaslardır.
İstemsiz çalışırlar.
Yavaş kasılıp yorulmazlar.
Hücreleri tek çekirdeklidir.
KALP KASI
Kalbin yapısında bulunan kaslardır.
İstemsiz çalışır.
Hızlı kasılır ama yorulmaz.
Mikroskop incelemesinde çizgili yapı gösterir.
KASLAR VE ÇALIŞMA ŞEKLİ
Kaslar iskeletimize bağlıdır. Kasların kemiklere bağlantı noktalarına TENDON denir.
Kaslarda bulunan lifler kasılıp gevşeyerek kasların hareket etmesini sağlar.
Kasılan kas kısalır ve şişkinleşir.
Gevşeyen kas incelir ve uzar.
Hareketimizi sağlayan kas grupları birbiri ile zıt çalışır. Örneğin kolumuzu yukarı kaldırmak istediğimizde ön taraftaki kas grubu kasılırken arka taraftaki kas grubu gevşer.
Kalpte bulunan kaslar devamlı olarak kasılıp gevşer ve kan pompalar.
İç organlarımızı oluşturan kaslar sürekli kasılıp gevşeme hareketi yapar.
Ay’ın dolanması esnasında Güneş ile Dünya arasına girmesi sonucu Güneş’in bir kısmının veya tamamının kararmasına GÜNEŞ TUTULMASI denir.
GÜNEŞ TUTULMASI NASIL OLUŞUR?
Bazı zamanlarda Güneş Dünya ve Ay aynı doğrultuda yer alır. Böyle zamanlarda Güneş ile Dünya’nın arasına giren Ay’ın gölgesi Dünya üzerinde belirli alanlara düşer.
Ay Güneş ışığının Dünya’ya gelmesini engeller ve birkaç kilometrelik alanda gölge oluşur.
Bu gölgede bulunan insanlar Güneş’i göremezler. Bu olaya TAM TUTULMA denir.
Gölgenin çevresinde kalan insanlar Güneş’in bir bölümünü karanlık görürler. Bu olaya PARÇALI TUTULMA denir.
Güneş ile birlikte çevresinde dolanan gezegen, uydu, asteroid ve meteor gibi çeşitli gök cisimlerinden oluşan sisteme GÜNEŞ SİSTEMİ denir.
GEZEGEN
Bir Yıldızın yörüngesinde dolanan karasal veya gazsal yapıdaki kürelere denir.
UYDU
Gezegenlerinin etrafında dönen gök cisimleridir.
METEOR
Uzaydan Dünyanın atmosferine girerek sürtünme sonucu yanan taş parçalarına METEOR denir. Atmosferde tamamen yanmadan yeryüzüne ulaşan meteorlara GÖKTAŞI denir. Yere düştüğünde açılan çukura Göktaşı Çukuru denir. Atmosferden geçerken yanarak geçtiği için halk arasında kayan yıldız olarak bilinir.
ASTEROİD
Daha çok Mars ile Jüpiter arasında dolanan metal ve kaya parçalarıdır.