8.SINIF 3.ÜNİTE GAZLARDA BASINÇ

8.SINIF 3.ÜNİTE GAZLARDA BASINÇ

GAZ BASINCI

GAZ BASINCI

KAPALI KAPLARDA GAZ BASINCI

Kapalı kaplarda gazın basıncını oluşturan etken gazın ağırlığından çok gaz taneciklerinin hareketidir. Belirli bir sıcaklık ve hacimdeki gazın kapalı kap içerisinde her noktada basıncı aynıdır. Gazın basıncı kabın hacmine ve sıcaklığa bağlıdır. Hacim azalırsa gaz taneciklerinin alanı daralacağından çarpışma miktarı artar ve basınç artar. Sıcaklığın artması durumunda taneciklerin hareketi artacağı için yine basıncı da artar. Gazlar basıncı kabın her noktasına aynen iletir.

ÖRNEKLER;

  • Şişirilen topun içindeki basınç her noktada aynı olduğundan top düzgün şekil alır.
  • Şişirilen tekerin düzgün görünmesi içindeki gazın her noktada eşit basınca sahip olmasındandır.

AÇIK HAVA BASINCI

Hava hem yer küreye hem de içinde bulunan cisimlere ağırlığından ve taneciklerinin hareketinden dolayı bir kuvvet uygular.Bu kuvvetin birim yüzeye düşen kısmına ATMOSFER BASINCI( Açık Hava Basıncı) denir. Açık hava basıncı sıcaklıkla ters orantılıdır çünkü sıcaklık arttıkça genleşen hava tanecikleri birbirinden uzaklaşarak basıncı düşürür. Bir ortamda gaz taneciği sayısının azalması o ortamın gaz basıncının düşük olmasına neden olur.

ÖRNEKLER;

  • Meyve suyu içerken pipetin içindeki havanın emilmesi iç basıncı düşürüp meyve suyunun pipete dolmasını sağlar.
  • İçinde su bulunan delik bir bidon kapağı açıkken delikten su akıtırken kapağı kapatılınca su akmaz.

AÇIK HAVA BASINCI DENEYLERİ

1-DAMACANA DENEYİ

DENEY VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

2-ŞİŞEDEKİ YUMURTA DENEYİ

3-YUKARI TIRMANAN SIVI DENEYİ

4-YÜKSELEN SIVI DENEYİ

5-SÖNMEYEN BALON DENEYİ

DENEY VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

AÇIK HAVA BASINCI DENEYLERİ VİDEO İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.( HEPSİ BİR ARADA)

AÇIK HAVA BASINCINA GÜNLÜK HAYATTAN ÖRNEKLER

  • İçi boş kutunun içindeki hava boşaltılırsa, kutu açık hava basıncı etkisiyle içe doğru çöker (büzülür)
  • İçi su dolu bardağın ağzına kağıt kapatılarak ters çevrilirse bardaktaki su dökülmez. Bunun nedeni, bardaktaki suyun ağırlığı nedeniyle kağıda uyguladığı basıncın, açık hava basıncı tarafından dengelenmesidir.
  • Lavabo pompası düz bir zemin üzerine konup üzerine kuvvet uygulanarak içindeki hava boşaltılırsa, uygulanan açık hava basıncını dengeleyen hava dışarı çıkartıldığı için açık hava basıncı daha az dengelenir ve pompa olduğu yere yapışır (ve güçlükle kaldırılır).
  • Tulumbalardan suyun çekilmesi, damlalık ve enjektöre sıvı çekilmesi açık hava basıncı sayesinde gerçekleşir. Bu araçların içindeki hava boşaltılır ve suya daldırılırsa açık hava basıncı etkisiyle içlerine sıvı dolar.
  • Boş tenekedeki havanın tamamı veya bir kısmı ısı etkisiyle dışarıya çıkartılıp tenekenin ağzı kapatılırsa teneke şekil bozukluğuna uğrar.
  • Atmosfer basıncı, 1.105 Pa (N/m2) dir. Bu basınç etkisiyle 1 m2`lik yüzeye 105 N`luk ya da yaklaşık 1.104 kg`lık ya da 10 tonluk kuvvet uygulanır.
  • İnsan vücudunun yüzeyi yaklaşık 1,5 m2 ise insan vücuduna açık hava tarafından 15 tonluk kuvvet uygulanır. Bu basınç vücudun iç basıncı (hem kan basıncı, hem lenf basıncı, hem de vücut boşluklarındaki havanın basıncı) tarafından dengelendiği için hissedilmez.
  • Çay bardağı çay tabağına konduğunda aradaki hava boşaltılır ve tabağın alt kısmından etki eden açık hava basıncı nedeniyle tabak, bardakla birlikte kalkar.
  • Yüksek dağlara çıkıldıkça açık hava basıncının azalmasından dolayı burnumuzda kanamalar görülebilir.
  • Delik bir bidon içine su doldurulduğunda kapağı açıkken delikten su akar fakat kapağı kapatıldığında su delikten akmaz. Bunun nedeni kapak kapalı durumdayken içeri hava girişi olmaz ve deliğin dışındaki hava basıncı su akışına izin vermez. Kapak açıldığında içeri hava dolar ve dışarıdaki basıncı dengeler. Bu şekilde su delikten akabilir.

MAGDEBURG DENEYİ NEDİR?

İçi boş iki yarım küre birleştirilip içindeki hava boşaltılırsa birbirlerinden ayrılmazlar. (İçi boş iki yarım kürenin birleşmesi sonucu oluşan araca Magdeburg denir. 1664 yılında, hava basıncının etkisini göstermek amacıyla Otto Von Guerrike tarafından, Magdeburg Yarım Küreleri olarak anılan bir deney yapılır. Metal olan iki büyük yarım küre birleştirilip içindeki hava boşaltılır. Daha sonra, oluşan vakum küreye çok sayıda at koşularak yarım küreler birbirinden ayrılmaya çalışılır ama küreler birbirinden ayrılmaz. Bunu sağlayan etki, kürenin dışındaki hava basıncıdır.)

TORİÇELLİ DENEYİ

Toricelli, deniz seviyesinde ve 0°C sıcaklıkta ve 1 metre uzunluğa sahip olan bir ucu açık bir ucu kapalı olan deney tüpleri ile deneyini gerçekleştirmiştir. Tüpün içerisini cıva ile doldurmuştur. Tüpün açık kısmını parmağı ile kapatmış ve bu tüpü yine cıva ile dolu bir kabın içerisine kapalı kısmı yukarıda olacak şekilde yerleştirmiştir. Cam tüp içerisindeki civanın bir kısmı kaba boşalmıştır. Fakat yükseklik 76 cm olacak kadar cıva tüp içinde kalmıştır. Kabın üstünden cıvaya uygulanan açık hava basıncı cam tüp içindeki cıvayı yukarı doğru itmesi nedeni ile tüp içindeki cıvanın hepsi kaba boşalmamıştır. Bu şekilde tüp içinde bulunan cıvanın sıvı basıncı ve açık hava basıncı eşitlenmiş olur. Böylelikle Açık hava basıncı deniz seviyesinde ve 0’C sıcaklıkta 76 cm Hg basıncına eşittir. Bu değere 1 atmosfer basıncı (atm) denir.

Açık hava basıncı ( P0) = 76 cm Hg

NOT: Cıva dışında başka sıvılar ile deney yapıldığında sıvı yoğunluğu cıvadan küçük olacağından borudaki yüksekliği cıvadan fazla olur. Sonuçta basınç açık hava basıncına eşit olacağı için yoğunluğu büyük olan sıvının derinliği az olur.

Deniz seviyesinden yükseklere doğru çıkıldıkça üzerimize etki eden hava kütlesi azalır. Bu sebeple yükseklere doğru her 100 metrede atmosfer basıncı 1 cm Hg azalır. Atmosferde belirli bir noktanın üzerinde bulunan tüm gazların ağırlığı sonucu açık hava
basıncı oluşur. Yükseklere çıkıldıkça üzerindeki hava kütlesi azalmış olacağından basınç düşer.

Renkli bölümler o noktanın üzerinde bulunan hava miktarını gösterir. Hava miktarı fazla olan noktaya etki eden ağırlık fazla olacağından basınç da fazladır.

8.Sınıf 3.Ünite Gazlarda Basınç Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 3.ÜNİTE KATILARDA BASINÇ

8.SINIF  3.ÜNİTE KATILARDA BASINÇ

KATI BASINCI


BASINÇ NEDİR?

Birim yüzeye uygulanan dik kuvvete basınç denir. Kuvvetin yüzey alanına oranı katı basıncını bulmamızı sağlar. Kuvvetin birimi Newton( N) , yüzey alanının birimi metrekare(m2 )olarak alındığında basıncın birimi Pascal( Pa) olur.

KATI BASINCINI ETKİLEYEN DEĞİŞKENLER

1-KATI BASINCI – KUVVET İLİŞKİSİ

  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: KATI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: KUVVET(AĞIRLIK)
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: YÜZEY ALANI

Katılarda yüzey alanı değişmeden kuvvet(ağırlık) artırılırsa katı basıncı aynı oranda artar.

1-KATI BASINCI – YÜZEY ALANI İLİŞKİSİ

  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: KATI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: YÜZEY ALANI
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: KUVVET(AĞIRLIK)

Katılarda kuvvet(ağırlık) değişmeden yüzey alanı artırılırsa katı basıncı aynı oranda azalır.

NOT: Kuvvet(ağırlık) ile yüzey alanı aynı oranda azalıyor veya artıyorsa katı basıncı değişmez.

GÜNLÜK HAYATTA BASINCI ARTIRMAYA YÖNELİK ÖRNEKLER

KATI BASINCINI ARTIRMAK İÇİN:

  1. KUVVET ARTIRILMALI
  2. YÜZEY ALANI AZALTILMALI
  • Kesici aletlerin bir yüzü bilenerek yüzey alanının küçültülmesi ile basınç artar.
  • Futbolcu kramponlarında alt tarafın dişli olması basıncı artırır.
  • Topuklu ayakkabıda topuk kısmın da yüzey alanı küçük olduğu için basınç fazladır.
  • Lastiklere zincir takılması yüzey alanını küçülterek basıncı artırır.
  • Sivri uçlu aletlerde yüzey alanı küçük olduğundan basınç fazladır.

GÜNLÜK HAYATTA BASINCI AZALTMAYA YÖNELİK ÖRNEKLER

KATI BASINCINI AZALTMAK İÇİN:

  1. KUVVET AZALTILMALI
  2. YÜZEY ALANI ARTIRILMALI
  • Leken denilen kar ayakkabılarında yüzey alanı büyük olduğundan basınç az olur.
  • Traktörlerin tekerlerinin büyük olması basıncı azaltır.
  • Tır ve kamyonların çok sayıda tekerinin olması yüzey alanını artırarak basıncı azaltır.
  • İş makinelerinin paletli tekerleri yüzey alanını artırarak basıncı azaltır.
  • Ağır hayvanların ayak tabanlarının geniş olması basıncı azaltır.

8.Sınıf 3.Ünite Katılarda Basınç Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 2.ÜNİTE ADAPTASYON

8.Sınıf 2.Ünite Adaptasyon Konu Özeti

ADAPTASYON


ADAPTASYON NEDİR?

Canlıların bir çevrede yaşama ve üreme şansını artıran, o çevreye uyumunu sağlayan kalıtsal özelliklerinde ADAPTASYON denir.

Adaptasyon canlının bir çevrede ;

  • Yaşama sansını artıran özellikleri
  • Düşmandan korunmasını sağlayan özellikleri
  • Beslenmesini sağlayan özellikleri
  • Avlanmasını sağlayan özellikleri
  • Üreme şansını artıran özellikleri
  • Çevresel faktörlere uyumunu sağlayan özellikleridir.

ADAPTASYON ÖRNEKLERİ

KUTUP AYISI
  • Küçük kulak ve burun ısı kaybını engeller.
  • Beyaz post karda gizlenmesini ve avlanmasını kolaylaştırır.
  • Kalın kürk ve yağ deposu vücut sıcaklığını korur
  • Geniş ayak tabanları karda batmadan yürümeyi sağlar.
DEVE
  • Geniş ayak tabanları çölde batmadan yürümeyi sağlar.
  • Hörgüçte depolanan yağ uzun süre su içmeden hayatta kalmayı sağlar.
  • Uzun kirpik ve kulak kılları çöl kumlarından bu organları korur.
  • Postunun rengi çöle kamufle olmasını sağlar.
ÇİTA
  • Kuvvetli bacaklar hızlı koşarak avlanmayı kolaylaştırır.
  • Keskin dişleri eti parçalamasına yardımcı olur.
  • Desenli kürk savanda gizlenmesini kolaylaştırır.
  • Esnek ve hafif vücut hızlı koşmasına yardımcı olur.
  • Keskin ve kuvvetli pençelere avlanmayı kolaylaştırır.
KAKTÜS
  • Çöl ortamına adapte olmak için gövdede su depolanması kaktüsün uzun süre susuz yaşamasını sağlar.
  • İğne şeklindeki yapraklar terlemeyi en aza indirerek su kaybını engeller.
KURBAĞA
  • Deri ve akciğer solunumu yapması hem karada hem suda yaşamasını sağlar.
  • Arka uzun bacaklar zıplamayı ve hızlı yüzmeyi sağlar.
  • Çok sayıda yumurta bırakması üreme şansını artırır.
  • Uzun dili ile sinek yakalayarak beslenme şansı artar.
  • Ayak parmaklarının perdeli olması yüzmeyi kolaylaştırır.
NİLÜFER
  • Geniş yapraklar terlemeyi artırarak fazla suyu dışarı atar.
  • Geniş yaprakları ve yaprakların içinde bulunan geniş hava boşlukları ile su yüzeyinde kalması sağlanır.
  • Kartal, şahin ve atmaca gibi yırtıcı kuşların gaga ve pençe yapılarının avlarını yakalayacak ve parçalayacak şekilde olması.
  • Bukalemunun bulunduğu ortama ve duruma göre renk değiştirmesi.
  • Karanlık ortamda kalan yarasanın sese karşı duyarlı olması.
  • Ördek ve kazların suda yüzebilmek için ayak parmaklarının arasında perde bulunması.
  • Yunusların vücutlarında yağ depo edebilmeleri.
  • Zebraların çizgili görünümleri.
  • Arıların renkleri ve polen toplamaya uygun ağız yapıları
  • Örümceklerin ağ örebilmeleri.
  • Fillerin uzun hortumlarının ve kulaklarının olması.
  • Yılanların yaşadıkları ortama uygun renkte olması ve deri değiştirebilmeleri
  • Deve kuşlarının hızlı koşabilmek için uzun ve güçlü bacaklarının olması.
  •  Penguenlerin ayak parmaklarının arasındaki perdeleri hızlı yürümelerini, deri altında depolanan yağ ise soğuk ortamlarda vücut sıcaklığının korunmasını sağlar.
  • Sıcak bölgelerde yaşayan tilki, fare ve tavşanların ısı kaybını arttırarak vücut sıcaklığını koruması için kulak ve kuyrukların uzun, vücut yüzeylerinin geniş olması.
  • Bitki yapraklarının dallara birbirlerinin güneşlenmesini engellemeyecek şekilde dizilmesi.
  • Kara ekosisteminde yaşayan çam ağaçlarının iğne yapraklı olması dört mevsim yeşil kalmasını ve çok sıcak veya soğuk iklimlere karşı dayanıklı olmasını sağlar.
  • Ilıman iklimde yaşayan palmiyelerin terlemeyi arttırmak için geniş yapraklı olması.
  • Yaprakların üzerinde yaşayan böceklerin yapraklarla aynı renkte olması düşmanlarından korunmasını sağlar.
  • Kamufle olmuş canlıların tamamı düşmandan korunma veya avlanma bakımından adapte olmuştur.
  •  Tırpana balığının kuyruğunda üretilen elektrik düşmana karşı kendini korur ve karşı cinsin ilgisini çekerek üreme şansını arttırır.
  • Köpek balıklarının sırt ve karın bölgesinin renginin farklı olması, suyun üst ve alt kısmında görünmesini zorlaştırır ve avlanmayı kolaylaştırır.
  • Deniz kaplumbağasında, kara kaplumbağasından farklı olarak yüzmesini sağlayan palet şeklinde ayaklar bulunur.
  • Penguenlerin sırt kısmının koyu renkte ve karın kısmının açık renkte olması okyanusta yukarıdan ve aşağıdan bakan canlılardan korunmasını sağlar.
  • Mürekkep balıklarının düşman görünce mürekkep püskürtmesi ve suyu bulandırıp kaçması
  • Bombardıman böceklerinin düşman görünce karın kısmından kimyasal püskürtmesi
  • Balık ve kurbağaların çok sayıda yumurta bırakarak üreme şansını artırması
  • Yılanların ve bazı böcek türlerinin zehirli olması
KAMUFLE OLMUŞ CANLILAR

DOĞAL SEÇİLİM NEDİR?

Canlıların sağladığı adaptasyonlar yaşadıkları çevrede rekabete sebep olur. Bu sebeple çevreye en iyi uyum sağlayan canlı güçlüdür ve hayatta kalır. Uyum sağlayamayan zayıf canlılar ise çevre tarafından yok edilir. Bu sürece DOĞAL SEÇİLİM denir.

Açık renkte gövdeye sahip olan ağaçlarda yaşayan güve kelebeklerinden açık renk olanlar kamufle olurken koyu renk olanlar kuşlar tarafından avlanmaktadır.

Sanayi devriminden sonra artan çevre kirliliği ile ağaç renkleri koyulaşmıştır. Bu durumda ise açık renkli kelebekler kuşlara yem olurken koyu renkli olanlar kamufle olup korunmuştur.

RESİM 1 ve Resim 2’de verilen örnekte olduğu gibi değişen çevre koşullarına uyum sağlayan canlı hayatta kalır, uyum sağlayamayan canlı çevre tarafından yok edilir.

VARYASYON NEDİR?

Tür içindeki çeşitliliğe varyasyon denir.

NOT: Aynı ortamda yaşayan farklı canlılar benzer adaptasyonlar gösterebilir.

KUTUP EKOSİSTEMİ

Beyaz post, geniş tabanlı ayaklar, küçük kulaklar ve burun, kalın yağ tabakası

ÇÖL EKOSİSTEMİ

Terlemeyi artıran büyük kulaklar ve burun, çöle uygun kürk rengi


8.Sınıf 2.Ünite Adaptasyon Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 2.ÜNİTE MUTASYON MODİFİKASYON

8.SINIF 2.ÜNİTE MUTASYON MODİFİKASYON

8.Sınıf 2.Ünite Mutasyon Modifikasyon Konu Özeti

MUTASYON VE MODİFİKASYON


MUTASYON


DNA’nın kendini eşlemesi esnasında oluşabilecek hatalı dizilimler canlının genetik özelliklerinin değişmesine sebep olabilir. DNA’da meydana gelen bu değişimlere mutasyon denir.

  • Mutasyonlar üreme hücrelerinde gerçekleşirse kalıtsal olur yani dölden döle aktarılır.
  • Mutasyonlar vücut hücrelerinde meydana gelirse sadece o canlıyı ilgilendirir.
  • Eşeysiz üreyen canlılarda vücut hücresindeki mutasyon da oluşacak yeni canlılara geçebilir.

MUTASYONA NEDEN OLAN ETMENLER

  • Radyasyon
  • Ultraviyole ışınlar
  • Bazı kimyasallar
  • Sigara
  • Aşırı sıcaklık

NOT: Mutasyonlar her zaman genlerde olmak zorunda değildir. Hücre bölünmesi esnasında kromozomların birbirinden ayrılmaması sonucu kromozom mutasyonları da gerçekleşebilir.

ZARARLI MUTASYONLAR

  • Albinoluk
  • Down Sendromu
  • Orak hücreli anemi
  • Altı parmaklılık
  • İki başlı hayvanlar
  • Dört boynuzlu keçi
  • Yapışık ikizlilik
  • Bütün kanser çeşitleri
  • Hemofili
  • Yapışık parmaklılık
  • Renk körlüğü

YARARLI MUTASYONLAR

  • Van kedisi
  • Ankara kedisi
  • Çekirdeksiz üzüm
  • Ürün ve tohum sayısı artan bitkiler
  • HIV virüsüne karşı direncin artması
  • Akdeniz anemisine karşı direncin artması
  • Ölümcül virüslerin insan vücudu için uyumlu hale gelmesi ve ölümcül olma durumunun ortadan kalkması

MODİFİKASYON

Çevre şartlarının etkisiyle canlının dış görünüşünde meydana gelen ve kalıtsal olmayan değişimlerdir.

  • Modifikasyonlar kalıtsal değildir.
  • Çevre şartları etkisiyle oluşan değişimlerdir. Şartlar eski haline geldiğinde canlı da tekrar eski haline gelebilir.
  • Genlerin yapısı değişmez, sadece işleyişi değişir.

MODİFİKASYONA NEDEN OLAN ETMENLER

  • Sıcaklık
  • Işık miktarı
  • pH değeri
  • beslenme şekli
  • nem miktarı
  • basınç

MODİFİKASYON ÖRNEKLERİ

Himalaya tavşanı

Himalaya tavşanlarında beyaz tüyler kazınarak buz torbası bağlandığında tüyler siyah renkte çıkar.

Sirke sineği

Sirke sineği 18 ‘C civarında bir sıcaklıkta yetişirse kıvrık kanatlı olurken, 34 ‘C civarında yetişirse düz kanatlı olur.

Kasların gelişimi

Düzenli spor yapanlarda kaslar gelişir fakat sporu bırakırsa eski haline geri döner.

Çuha çiçeği

Çuha çiçeği 15-20 ‘C sıcaklıkta yetişirse kırmızı, 30-35 ‘C sıcaklıkta yetişirse beyaz renk çiçek açar.

Ortanca bitkisi

Ortanca bitkisi toprağın pH değeri düşükse mavi, yüksek ise pembe çiçek açar.

Arılar

Arı kovanında döllenmiş yumurtadan oluşan larvalar arı sütü ile beslenirse kraliçe arı, bal ve polen ile beslenirse işçi arıları oluşturur.

çimlenme

Işıklı ortamda çimlenen bitki yeşil renktedir fakat karanlıkta çimlenen bitki sarı renkte olur.

Karahindiba

Karahindiba bitkisinin dağlarda yetişenleri kısa boylu, ovada yetişenleri uzun boylu olur.

Bronzlaşma

Yazın Güneş altında uzun süre kalınca ten bronzlaşır ve kışın tekrar açılır.


MUTASYONMODİFİKASYON
Genlerin yapısı değişir.Genlerin işleyişi değişir.
Üreme hücrelerindeki mutasyonlar kalıtsaldır.Kalıtsal değildir.
Bütün mutasyonlar dış görünüşte ortaya çıkmayabilir.Etkisi dış görünüşte ortaya çıkar.
Radyasyon, aşırı sıcaklık, kimyasal maddeler, ultraviyole ışınlar, sigara mutasyona neden olur.Sıcaklık, ışık miktarı, pH miktarı, beslenme şekli, nem modifikasyona neden olur.

8.Sınıf 2.Ünite Mutasyon Modifikasyon Konu Özeti


Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 2. ÜNİTE KALITIM

8.SINIF 2. ÜNİTE KALITIM

8.Sınıf 2.Ünite Kalıtım Konu Özeti

KALITIM


KALITIM

Canlılarda bulunan özelliklerin döllenme yoluyla yeni nesillere aktarılmasına KALITIM denir. Bunu inceleyen bilim dalına GENETİK denir.

MENDEL KİMDİR?

Gregor Mendel, uzun ismiyle Gregor Johann Mendel, genetiğin babası olarak bilinir. En çok bezelyelerle yaptığı çalışmalarla bilinir. Rahip olan Gregor Mendel bitkilerde belirli özelliklerin belirli kurallara göre kalıtıldığını ortaya çıkardı. Çalışmalarının değeri ölümünden çok sonra anlaşıldı.Gregor Mendel botanikçi ve rahiptir. 20 Temmuz 1822’de Avusturya İmparatorluğu’nda doğmuş ve 6 Ocak 1884’te 61 yaşında ölmüştür. Çiftçi bir ailede dünyaya gelen Mendel, önce rahip olmuş, daha sonrada Viyana Üniversitesi’nde bilimsel eğitim almıştır. Resesif ve dominant gibi terimleri ve kavramları bezelye deneyleri ile ortaya çıkarmıştır. Genetik biliminin kurucusudur.

Mendel kalıtım çalışmalarında bezelyelere ait 7 farklı karakter ve 14 özellik üzerinde çalışmalar yaparak bugünkü kalıtım bilimine öncülük etmiştir.

MENDEL’İN DENEYLERİNDE BEZELYE KULLANMA NEDENLERİ

  • Bezelyenin kolay yetişen bir bitki olması
  • Üreme süresi kısa olduğu için çalışmalardan çabuk sonuç alınması
  • Karakter (genetik özellik) sayısının fazla olması
  • Her bir karakterin iki zıt çeşidinin olması( uzun boy-kısa boy vb.)
  • Hem dişi organ hem erkek organın aynı çiçek üzerinde olması ve taç yapraklar tarafından tamamen sarılıp yabancı tozlaşmayı önlemesi
  • Seçilen özelliklerin aynı kromozomlar üzerinde bulunması

MENDEL’İN ÇALIŞMALARI

  1. Bezelyeye ait bir karakter belirleniyor.
  2. Belirlenen karakterdeki bezelyelerden birinin erkek organlarını kesiyor ve diğer bezelye çiçeğinin polenlerini fırça yardımıyla toplayarak erkek organları kesilen çiçeğe temas ettiriyor ve tozlaşmasını sağlıyor.
  3. Elde edilen tohumları toprağa ekiyor ve aynı özelliği gösterenleri seçip işlemi tekrarlıyor. Sonuçta bütün bezelyeler aynı özellikte olduğunda bu özelliğe ait saf döl bezelye elde etmiş oluyor.( örneğin uzun boy özelliğinde tamamı uzun bezelye oluştuğunda saf döl uzun boylu bezelye elde etmiş oluyor.)
  4. Belirlenen özelliğin zıttını(kısa boy) da aynı işemlerden geçirerek o özelliğe ait saf döller elde ediyor.
  5. Belirlediği iki zıt özelliğin saf döllerini tozlaştırarak melez döller elde ediyor.( uzun boy ile kısa boy)
  6. Yaptığı çalışmaları olasılık hesaplamaları ile bilimsel hale getiriyor.

KALITIM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

ALEL GEN

Dişi ve erkekten gelen kromozomların üzerinde karşılıklı olarak bulunan ve aynı karaktere etki eden gen çiftidir.

BASKIN(DOMİNANT) GEN

Etkisini canlının dış görünüşünde her zaman gösterebilen gendir. Büyük harflerle gösterilir. ( A , B, D, K…)

ÇEKİNİK(RESESİF) GEN

Etkisini canlının dış görünüşünde sadece baskın gen olmadığı zaman gösterebilen gendir. Küçük harflerle gösterilir. ( a, b, d, k…)

SAF DÖL(HOMOZİGOT)

Dişi ve erkekten gelen alel genlerin aynı olma durumudur. ( AA, bb, DD, kk…)

MELEZ DÖL(HETEROZİGOT)

Dişi ve erkekten gelen alel genlerin farklı olma durumudur. ( Aa, Bb, Dd, Kk…)

FENOTİP

Canlının dış görünüş özellikleridir. (Göz rengi, saç rengi, boy uzunluğu vb..)

GENOTİP

Canlının dış görünüşünü oluşturan kalıtsal özellikleridir. (Aa, DD, Kk vb.)

ÇAPRAZLAMA

Dişi ve erkek genotiplerinden oluşacak karakterlerin olasılığının hesaplanmasıdır.

BEZELYELERDE İNCELENEN KARAKTERLER

KARAKTERLERÇİÇEK RENGİÇİÇEK KONUMUBİTKİ BOYUTOHUM ŞEKLİTOHUM RENGİTOHUM ZARF RENGİTOHUM ZARF ŞEKLİ
BASKIN
MOR ÇİÇEK

ÇİÇEKLERİ YANDA

UZUN BOYLU

DÜZGÜN TOHUM

SARI TOHUM

YEŞİL TOHUM ZARFI

DÜZ TOHUM ZARFI
ÇEKİNİK
BEYAZ ÇİÇEK

ÇİÇEKLERİ UÇTA

KISA BOYLU

BURUŞUK TOHUM

YEŞİL TOHUM

SARI TOHUM ZARFI

BOĞUMLU TOHUM ZARFI

ÇAPRAZLAMALAR

KARAKTERLERÇİÇEK RENGİ
A-MOR
a-BEYAZ
ÇİÇEK KONUMU
B-ÇİÇEK YANDA
b-ÇİÇEK UÇTA
BİTKİ BOYU
K-UZUN
k-KISA
TOHUM ŞEKLİ
D-DÜZGÜN
d-BURUŞUK
TOHUM RENGİ
M-SARI
m-YEŞİL
TOHUM ZARF RENGİ
H-YEŞİL
h-SARI
TOHUM ZARF ŞEKLİ
R-DÜZ
r-BOĞUMLU
SAF DÖL BASKINAA

SAF DÖL MOR ÇİÇEK
BB

SAF DÖL ÇİÇEKLERİ YANDA
KK

SAF DÖL UZUN BOYLU
DD

SAF DÖL DÜZGÜN TOHUM
MM

SAF DÖL SARI TOHUM
HH

SAF DÖL YEŞİL TOHUM ZARFI
RR

SAF DÖL DÜZ TOHUM ZARFI
MELEZ DÖL BASKINAa

MELEZ DÖL MOR ÇİÇEK
Bb
MELEZ DÖL ÇİÇEKLERİ YANDA
Kk
MELEZ DÖL UZUN BOYLU
Dd
MELEZ DÖL DÜZGÜN TOHUM
Mm
MELEZ DÖL SARI TOHUM
Hh
MELEZ DÖL YEŞİL TOHUM ZARFI
Rr
MELEZ DÖL DÜZ TOHUM ZARFI
SAF DÖL ÇEKİNİKaa

SAF DÖL BEYAZ ÇİÇEK
bb

SAF DÖL ÇİÇEKLERİ UÇTA
kk

SAF DÖL KISA BOYLU
dd

SAF DÖL BURUŞUK TOHUM
mm

SAF DÖL YEŞİL TOHUM
hh

SAF DÖL SARI TOHUM ZARFI
rr

SAF DÖL BOĞUMLU TOHUM ZARFI

İNSANLARDA KALITSAL KARAKTERLER

KARAKTERLERSAÇ RENGİSAÇ ŞEKLİGÖZ RENGİKULAK MEMESİDUDAK ŞEKLİKİRPİK BOYUTEN RENGİ
BASKIN
KOYU

KIVIRCIK

KOYU

AYRIK
KALIN
UZUN

KOYU
ÇEKİNİK
SARI

DÜZ

RENKLİ

YAPIŞIK

İNCE

KISA

AÇIK

8.Sınıf 2.Ünite Kalıtım Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 1.ÜNİTE MEVSİMLERİN OLUŞUMU

Fen Bilimleri 8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

MEVSİMLERİN OLUŞUMU

MEVSİMLER NASIL OLUŞUR?

Mevsimlerin oluşumunda 2 temel olay etkilidir.

  1. Dünya’nın Güneş etrafında dolanma hareketi yapması
  2. Dünya’nın ekseninin 23 derece 27 dakika eğik olması

NOT !

Mevsimlerin oluşumunda Dünya’nın Güneş’e yaklaşması veya uzaklaşmasının etkili olduğu düşünülür. Bilinenin aksine Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu Ocak ayında kuzey yarım kürede kış yaşanırken, en uzak olduğu Temmuz ayında yaz mevsimi yaşanmaktadır. Bu durumda Güneş’e olan mesafenin mevsimlerin oluşumunda etkili olmadığını net bir şekilde görmekteyiz.

1-DÜNYA’NIN GÜNEŞ ETRAFINDA DOLANMA HAREKETİ

Dünya Güneş etrafında belirli bir yörüngede dolanır. Bu yörünge de dolanırken sürekli konumu değişir. Güneş ışığının Dünya üzerinde dik olarak geldiği bölgeler bu şekilde değişiklik göstermiş olur. Eğer Dünya dolanma hareketi yapmamış olsaydı Güneş ışınları hep aynı bölgeye dik olarak gelecek ve o bölgede hep aynı mevsim yaşanmış olacaktı.

2-DÜNYA’NIN EKSEN EĞİKLİĞİ

Resim 1

Dünya’nın ekseni 230 27” (23 derece 27 dakika) eğiktir. Bu eğiklikten dolayı Güneş etrafında dolanırken Güneş ışınlarının dik geldiği bölgeler sürekli değişiklik gösterir. Dünya Kuzey ve Güney yarım küre olmak üzere iki yarım küreden oluşur. Dünya Resim 1’deki konumdayken Güneş ışınları Güney yarım küreye dik gelir. Resim 2′ deki konuma geldiğinde ise Güneş ışınları Kuzey yarım küreye dik gelir. Eksen eğikliği olmasaydı bütün konumlarda Güneş ışınları Kuzey ve Güney yarım küreye eşit şekilde dağılırdı. Bu da Dünya’nın her yerinde değişmeyen tek mevsim yaşanmasına neden olurdu.

Resim 2
EKSEN EĞİKLİĞİ
EKSEN EĞİK OLMASAYDI
EKSEN EĞİKLİĞİ OLMASAYDI
  • Dünya’nın her yerinde yıl boyunca gece ve gündüz süresi eşit olurdu.
  • Güneş ışınları yıl boyunca Ekvator’a dik gelirdi, geriye kalan bölgelerde yıl boyu hep aynı açıyla ışınları alırdı.
  • Birim yüzeye düşen ortalama enerji aynı bölgede yıl boyunca aynı olurdu.
  • Güneş’in yıl boyunca doğduğu yer ve battığı yer değişmezdi.
  • Dünya’nın her yerinde değişmeyen sabit mevsim oluşurdu.
  • Dünya’nın her yerinde aynı konumda yıl boyunca öğle vakti gölge boyu değişmezdi.
  • Kutup noktalarında gece ve gündüz süresi Dünya’nın diğer bölgeleri ile eşit olurdu.

DÜNYANIN EKSEN EĞİKLİĞİ – Döndü Topkaya

21 HAZİRAN

  • Güneş ışınları Kuzey Yarım Küre’ de YENGEÇ DÖNENCESİ’ ne dik olarak gelir. Güneş ışınlarının öğle vakti dik olarak geldiği enleme Yengeç Dönencesi denir.
  • Kuzey Yarım Kürede Yaz , Güney Yarım Kürede Kış başlangıcıdır.
  • Kuzey Yarım Kürede en uzun gündüz yaşanır ve bu tarihten sonra gündüz süreleri kısalmaya başlar.
  • Güney Yarım Kürede en uzun gece yaşanır ve bu tarihten sonra geceler kısalmaya başlar.
  • Dünya üzerinde herhangi bir noktadan Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar.
Fen Bilimleri 8.Sınıf 1.Ünite Konu Özeti

8.SINIF FEN BİLİMLERİ MEVSİMLER KONU ÖZETİ

21 ARALIK

  • Güneş ışınları Güney Yarım Küre’ye dik gelir.
  • Güney Yarım Küre’de öğle vakti Güneş ışınlarının dik olarak geldiği enleme OĞLAK DÖNENCESİ denir.
  • Bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’de Yaz, Kuzey Yarım Küre’de Kış yaşanır.
  • Güney Yarım Küre’de en uzun gündüz , Kuzey Yarım Küre’de en uzun gece yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de geceler, Güney Yarım Küre’de gündüzler kısalmaya başlar.
  • Bu tarihte Dünyanın herhangi bir yerinden Güneye doğru gidildikçe gündüzler uzar.

21 MART

  • Güneş ışınları öğle vakti EKVATOR’ a dik gelir.
  • Dünyanın her yerinde gece-gündüz eşitliği ( EKİNOKS) yaşanır.
  • Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’ de İlkbahar, Güney Yarım Küre’de Sonbahar yaşanır.
  • Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gündüz , Güney Kutup Noktasında 6 aylık gece başlar.
8.Sınıf 1.Ünite Mevsimler ve İklim Konu Özeti
21 MART

8.SINIF FEN BİLİMLERİ MEVSİMLER

23 EYLÜL

  • Güneş ışınları öğle vakti EKVATOR’ a dik gelir.
  • Dünyanın her yerinde gece-gündüz eşitliği ( EKİNOKS) yaşanır.
  • Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’ de Sonbahar, Güney Yarım Küre’de İlkbahar yaşanır.
  • Güney Kutup Noktasında 6 aylık gündüz , Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gece başlar.

MEVSİMLERİN OLUŞUMU

NOT !

Ekvator  Güneş ışınlarını yılda iki kez tam dik açı ile alır. (21 Mart ve 23 Eylül). Diğer günlerde ise dike yakın açı ile alır. Buna rağmen üzerinde gece ve gündüz süreleri her gün eşittir. Ekvator üzerindeki yerlerde yıl boyunca gece ve gündüz süreleri eşittir.

Işınların bir yüzeye dik olarak gelmesi birim yüzeye düşen ışın miktarının fazla olmasına sebep olur. Dünya yüzeyinde ışınların dik geldiği bölgede birim yüzeye düşen ışın miktarı fazla olur ve yaz mevsimi yaşanır.

21 HAZİRAN
  • Güneş ışınları Yengeç dönencesine dik açı ile gelir.
  • Aydınlanma çemberi Güney kutup dairesini teğet geçer.
  • Kuzey kutup noktasında gündüz, Güney kutup noktasında gece yaşanmaktadır.
21 ARALIK
  • Güneş ışınları Oğlak dönencesine dik açı ile gelir.
  • Aydınlanma çemberi Kuzey kutup dairesini teğet geçer.
  • Kuzey kutup noktasında gece, Güney kutup noktasında gündüz yaşanmaktadır.
21 MART-23 EYLÜL
  • Güneş ışınları Ekvatora dik açı ile gelir.
  • Dünya’nın her yerinde gece ve gündüz eşitliği oluşur.(Ekinoks)
  • Aydınlanma çemberi Kuzey ve Güney kutup noktalarını teğet geçer.
  • 21 MART Kuzey kutup noktasında 6 aylık gündüzün Güney kutup noktasında 6 aylık gecenin başlangıç tarihidir.
  • 23 EYLÜL Kuzey kutup noktasında 6 aylık gecenin Güney kutup noktasında 6 aylık gündüzün başlangıç tarihidir.

8.Sınıf 1.Ünite Mevsimlerin Oluşumu Konu Özeti

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

Fenozom’u Takip Edin!

Fenozom’u takip edin!

Top