8.SINIF 4.ÜNİTE ASİTLER VE BAZLAR

8.Sınıf 4.Ünite Asitler ve Bazlar Konu Özeti

8.Sınıf 4.Ünite Asitler ve Bazlar Konu Özeti


ASİTLER VE BAZLAR

ASİT NEDİR?

Sulu çözeltilerine H+ iyonu veren maddelere asit denir.

ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ

  • Tatları ekşidir.
  • Yakıcı, tahriş edici özelliktedir.
  • Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.
  • Turnusol kağıdını kırmızı renge boyarlar.
  • pH cetvelinde 0-7 arasında yer alırlar.
  • Metalleri, kumaşı, deriyi ve mermeri aşındırırlar. Metallerle tepkimeye girerek H2 gazı oluştururlar.
  • Bazlarla tepkimeye girerek tuz ve su oluştururlar.

BAZ NEDİR?

Sulu çözeltilerine OH iyonu veren maddelere baz denir.

BAZLARIN ÖZELLİKLERİ

  • Tatları acıdır.
  • Ele kayganlık verici özelliktedir.
  • Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.
  • Turnusol kağıdını mavi renge boyarlar.
  • pH cetvelinde 7-14 arasında yer alırlar.
  • Cam ve porseleni aşındırırlar.
  • Asitlerle tepkimeye girerek tuz ve su oluştururlar.

YAYGIN OLARAK KULLANILAN ASİTLER

ASİTİN FORMÜLÜASİTİN ADIASİTİN PİYASA ADI
HClHidroklorik asitTuz ruhu
H2SO4Sülfürik asitZaç yağı
HNO3Nitrik asitKezzap

YAYGIN OLARAK KULLANILAN BAZLAR

BAZIN FORMÜLÜBAZIN ADIBAZIN PİYASA ADI
NaOHSodyum hidroksitSud-kostik
KOHPotasyum hidroksitPotas-kostik
Ca(OH)2Kalsiyum hidroksitSönmüş kireç
NH3AmonyakAmonyak

GÜNLÜK HAYATTA ASİTLER

GÜNLÜK HAYATTA BAZLAR

pH KAVRAMI VE pH ÖLÇEĞİ

pH( power of Hyrogen)

ASİT BAZ BELİRTEÇLERİ(İNDİKATÖRLER)

İNDİKATÖR(BELİRTEÇ)ASİTBAZ
TURNUSOL KAĞIDIKIRMIZIMAVİ
FENOLFTALEİNRENKSİZPEMBE
METİL ORANJKIRMIZISARI
MOR LAHANAKIRMIZI-PEMBESARI-YEŞİL-MAVİ-MOR

ASİT BAZ ( NÖTRALLEŞME) TEPKİMELERİ

Bir asit ile baz tepkimeye girdiğinde tuz ve su oluşur. Bu şekilde tepkimedeki ürünler nötr hale geçer. Bu sebeple asit baz tepkimelerine nötralleşme tepkimeleri denir. Tepkimeye giren asit ve bazın kuvveti aynı ise tepkime sonucu oluşan ürünler nötr olur. Fakat asidin kuvveti fazla ise sonuçta asidik tuz veya bazın kuvveti fazla ise sonuçta bazik tuz oluşabilir.

ASİT YAĞMURLARI

Atmosferde çok fazla biriken karbondioksit(CO2), azot dioksit( NO2) ve kükürt dioksit( SO2) gibi gazlar atmosferin üst katmanlarında havadaki su buharı ile birleşerek karbonik asit, nitrik asit ve sülfürik asit şekline dönüşür. Bu şekilde yağan yağmurun pH değeri de 5,6’dan küçük olur ve asit yağmuru şeklinde yağar. Kar, dolu şeklinde de yağabilir.

ASİT YAĞMURLARININ ZARARLARI
  • Hem canlı hem de cansız varlıklara zarar verir.
  • Toprağın pH dengesini bozar.
  • Ormanlara zarar verir.
  • Tarihi yapılara ve binalara zarar verir.
  • Arabaların metal yüzeylerine zarar verir.
  • Suyun pH değerini düşürerek sucul canlılara zarar verir.
  • İnsanlarda cilt kanserine sebep olabilir.

8.Sınıf 4.Ünite Asitler ve Bazlar Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 4.ÜNİTE KİMYASAL TEPKİMELER


8.Sınıf 4.Ünite Kimyasal Tepkimeler Konu Özeti

KİMYASAL TEPKİMELER

KİMYASAL TEPKİME NEDİR?

Farklı maddelerin birbirleriyle etkileşmesi sonucu kendi özelliklerini kaybederek yeni maddelere dönüşmesidir. Bu etkileşim ile maddeyi oluşturan atomlar değişmez. Bu atomlar arasındaki bağlar koparak farklı atomlar arasında yeni bağlar oluşur. Bu şekilde madde kendi özelliklerini kaybederek yeni maddelere dönüşür. Kimyasal tepkimeler denklem ile gösterilir.

KİMYASAL TEPKİME DENKLEMİ

  • Kimyasal tepkimelerde girenler kısmında bağ kırılımı, ürünler kısmında bağ oluşumu söz konusudur.
  • Tepkimede ok işaretinin yönü tepkimenin gerçekleşme yönünü gösterir.
  • Tepkime devam ederken girenler kısmındaki madde miktarı azalırken, ürünler kısmında yeni oluşan maddelerin miktarı tepkime bitene kadar artmaya devam eder.

KİMYASAL TEPKİMELERDE KORUNAN VE DEĞİŞEN ÖZELLİKLER

1- Kimyasal tepkimelerde atom sayısı her zaman korunur. Girenler kısmında bulunan toplam atom sayısı ile ürünlerde bulunan toplam atom sayısı her zaman eşittir.


2- Kimyasal tepkimelerde atom cinsi korunur. Tepkimeye hangi atomlar girmişse ürünlerde de bu atomlardan oluşan maddeler bulunur.


3- Kimyasal tepkimelerde molekül sayısı her zaman korunmayabilir. Atomlar farklı sayıda yeni moleküller oluşturabilir. Molekül çeşidi korunmaz.


4- Kimyasal tepkimelerde kütle her zaman korunur. Tepkimeye girenlerin kütleleri toplamı ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.

KİMYASAL TEPKİMELERDE NELER GÖZLENEBİLİR?

RENK DEĞİŞİMİ

Tepkime esnasında maddenin rengi değişebilir.

KOKU DEĞİŞİMİ

Tepkime esnasında koku değişebilir.

ISI VE ALEV OLUŞUMU

Tepkime esnasında maddenin sıcaklığı artabilir.

GAZ ÇIKIŞI

Tepkime esnasında gaz çıkışı gözlenebilir.

IŞIK OLUŞUMU

Tepkime esnasında ışık oluşumu gözlenebilir.

ÇÖKELTİ OLUŞUMU

Tepkime esnasında dibe katı madde çökebilir.


KİMYASAL TEPKİME KÜTLE GRAFİĞİ

Kimyasal tepkimelerde grafik çizilirken tepkimeye girenlerin miktarı zamanla azalacaktır. Eğer artansız bir tepkime gerçekleşiyorsa grafikte madde miktarı zamanla azalarak sıfır çizgisine iner. Sıfır çizgisine inmeyen grafiklerde o maddenin bir miktarı tepkimeye girmeden artmıştır. Ürünlerde oluşan maddeler ise grafikte sıfırdan başlayarak zamanla miktarı artar. Toplam kütle değişmez.

Yandaki grafikte tepkimeye girenler X ve Y iken, Z üründür. X maddesi tepkimede tamamen tükenmiş fakat Y maddesinin bir miktarı artmıştır. Eğer bu tepkimeye X maddesi eklenirse tepkime devam eder.

TEPKİME TÜRLERİ

1-YANMA TEPKİMELERİ

Tepkimenin girenler kısmında saf halde Oksijen bulunuyorsa bu tepkime yanma tepkimesidir. Hızlı yanma ve yavaş yanma olmak üzere iki türü vardır. Hızlı yanma tepkimelerinde alev oluşumu söz konusudur. Örneğin kömürün yanması, odunun yanması, kağıdın yanması, metan gazının yanması vb. Yavaş yanma tepkimesi ise paslanma yani oksitlenme tepkimeleridir. Örneğin demirin paslanması

2-ASİT-BAZ(NÖTRALLEŞME) TEPKİMELERİ

Tepkimeye asit ve bazın girmesiyle tuz ve su oluşur. Maddeler asitlik ve bazlık durumlarını kaybederek nötr hale gelirler.


8.Sınıf 4.Ünite Kimyasal Tepkimeler Konu Özeti


Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

7.SINIF 1.ÜNİTE UZAY ARAŞTIRMALARI

7.Sınıf 1.Ünite Uzay Araştırmaları Konu Özeti

7.Sınıf 1.Ünite Uzay Araştırmaları Konu Özeti

UZAY ARAŞTIRMALARI


UZAY ARAŞTIRMALARI

İnsanlar ilk zamanlardan beri gökyüzü gözlemi yapmaktadır fakat gelişen teknoloji ile bu gözlemler bilimsel hale gelmiştir. Gelişen uzay teknolojileri ile astronomi(gök bilimi) ortaya çıkmıştır.

UZAY ARAŞTIRMALARINDA KULLANILAN ARAÇLAR

ROKETLER

  • Herhangi bir uzay aracını uzaya çıkarmak için kullanılan uzay araçlarıdır.
  • Roket yakıtının yanması ile oluşan sıcak gazlar egzozdan yere çarparak itici güç oluşturur ve bu şekilde roket uzaya fırlatılır.
  • Roketin görevi uzay aracını atmosferin dışına çıkarmaktır.
  • Uzay aracı roketten ayrılıp yörüngeye yerleşirken roket parçaları yörüngede etrafa dağılır.
  • Roketler tek kullanımlıktır fakat tekrar fırlatılmasına ait çalışmalar yapılmaktadır.
  • İlk roket Sovyetler Birliği tarafından gönderilmiştir.

UZAY MEKİĞİ

  • Uzayda hareket ederken iniş kalkış yapabilen ve yön değiştirebilen araçlardır.
  • Uzay araştırmaları için insan taşıma, bir uyduyu yörüngeye yerleştirme görevlerinde kullanılabilirler.
  • Tekrar tekrar kullanılabilen araçlardır.

UZAY SONDASI

  • Gök cisimlerini incelemek amacıyla gök cisminin yüzeyine veya yörüngesine gönderilen, uzaktan kumanda ile kontrol edilebilen robotik araçlardır.
  • İnsansız uzay araçlarıdır.
  • Gezegen yüzeyinden fotoğraf çekme, atmosferini araştırma gibi görevler için gezegenler arası boşluğa gönderilebilir.

UZAY İSTASYONU

  • Dünya’nın yörüngesinde dolanan ve uzaya giden astronotların uzay araştırmaları ve çeşitli deneyler yapmalarına olanak sağlayan uzay araçlarıdır.
  • En büyüğü Uluslararası Uzay İstasyonudur.(ISS)
  • On altı ülkeye aittir ve yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğündedir.
  • Dünya etrafındaki dolanmasını 90 dakikada tamamlar.

UZAY TELESKOBU

  • Gök cisimleri hakkında bilgi edinmemizi sağlayan uzay araçlarıdır.
  • Hubble
  • James Webb

YAPAY UYDU

  • İnsanlar tarafından yapılan ve Dünya yörüngesine yerleştirilen uzay araçlarıdır.
  • Meteoroloji, yer gözlemi, haberleşme, haritacılık, şehir planlama, gök cisimlerini gözlemleme ve askeri alanlarda kullanılmak üzere gönderilirler.

YAPAY UYDULARIMIZ

HABERLEŞME

AKTİF

  1. TÜRKSAT 3A
  2. TÜRKSAT 4A
  3. TÜRKSAT 4B
  4. TÜRKSAT 5A
  5. TÜRKSAT 5B

PASİF

  1. TÜRKSAT 1A
  2. TÜRKSAT 1B
  3. TÜRKSAT 1C
  4. TÜRKSAT 2A

GÖZLEM-KEŞİF

AKTİF

  1. GÖKTÜRK 2
  2. GÖKTÜRK 1
  3. İMECE

PASİF

  1. BİLSAT
  2. RASAT

UZAY KİRLİLİĞİ

Dünya’nın çevresinde, değişik yörüngelerde dönen ve artık herhangi bir işlevi olmayan, insan yapımı cisimlerin tümü, Uzay Kirliliği olarak adlandırılır. Bunların arasında ömrünü tüketmiş uyduların yanı sıra roketlerin uzaya bırakılan üst parçaları ve yörüngede oluşan patlamaların artıkları vardır. Tüm bu işe yaramayan cisimler, roket parçaları, ölü uydular, yakıt tankları ve uzay aracı artıkları, günümüzde Dünya çevresinde dolanan bir çeşit hurda yığını oluşturdular. Uzay kirliliği normal insanlar için büyük bir tehdit oluşturmasa da ilerideki uzay araştırmaları ve hayatımızı kolaylaştıran uydular için oldukça büyük bir tehdit.

Nedenleri:

  • Uzaya gönderilen uyduların ve diğer objelerin işlevsiz kaldıktan sonra orada kalması.
  • Uzayda uyduların çarpışması veya kaza sonucu enkaz oluşturmaları.
  • Uzaya gönderilirken roketten bırakılan parçalar.
  • Uzay istasyonuna bırakılan çöpler.
  • Uydulara ve diğer uzay araçlarına çarpan asteroidler.
  • Uzaya gönderilen uyduların ve diğer objelerin bıraktıkları atıklar.

Olası sonuçları:

  • Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) astronotlar için artan risk yüzünden kaybedilen yaşamlar artabilir.
  • Uzay araştırmaları sekteye uğrayabilir.

UZAY TEKNOLOJİLERİNİN GÜNLÜK HAYATA KATKILARI

  • Dijital termometre
  • Oyun konsolu
  • Telefon
  • Televizyon
  • Diş teli
  • Güneş panelleri
  • Dijital saat
  • Alüminyum folyo
  • İşitme cihazı
  • Yapay kalp pompası
  • Streç film
  • Yanmaz kıyafetler
  • MR cihazı
  • Bebek maması
  • Dondurulan besinler
  • Tükenmez kalem
  • Teflon
  • Navigasyon

TELESKOPLAR

YER TABANLI

A-OPTİK TELESKOPLAR
1. MERCEKLİ TELESKOP

İnce ve kalın kenarlı merceklerden oluşur.

2.AYNALI TELESKOP

Çukur ayna kullanılır.

3. BİLEŞİK (KATADİYOPTRİK) TELESKOP

Çukur ayna ve mercekler birlikte kullanılır.

B-RADYO TELESKOPLARI

Gök cisimlerinden gelen radyo dalgalarını toplayarak bilgisayar üzerinde görüntüye çevirir. Havanın bulutlu olması gözlem yapmaya engel değildir.

UZAY TABANLI

Olumsuz hava koşullarından etkilenmeden gözlem yapma avantajı sağlar.

HUBBLE UZAY TELESKOPU

JAMES WEBB UZAY TELESKOPU

RASATHANELER

Gökyüzü gözlemi yapmak üzere kurulan ve içerisinde çok sayıda teleskop bulunan yerlerdir.

Rasathaneler nerelere kurulabilir?
  • Deprem bölgeleri üzerinde olmamalıdır.
  • Işık kirliliğinden etkilenmemesi için şehir dışında olmalıdır.
  • Hava kirliliğinin çok az olduğu yerler tercih edilmelidir.
  • Az bulutlu bölgeler tercih edilmelidir.
  • Havadaki nem oranı düşük olmalıdır.
  • Çevrede Tv veya radyo yayını yapan yerler olmamalıdır.
  • Yüksek yerler tercih edilmelidir.

ÜNLÜ GÖKBİLİMCİLER

Nikolas Kopernik (Nicolaus Copernicus) 1473 – 1543.

Güneş sisteminin yeryüzünde değil güneşin merkezinde olduğu inancını açıklayan astronomdur.

Johannes Kepler 1571 – 1630

Gezegenlerin Güneş etrafında eliptik yörüngede dolandığını keşfetti.

Ali Kuşcu

Gezegenlerin ve Ay’ın hareketlerini incelemiştir. İstanbul’un enlem ve boylamını hesaplamıştır. Ay haritası çıkaran ilk bilim insanıdır.

Galileo Galilei  1564 – 1642.

Teleskopun icadından sonra onu bilimsel olarak gözlem yapmada kullanan ilk gökbilimcidir. Ay yüzeyini, Güneş lekelerini, Jüpiter’i gözlemledi. Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü söyleyen ilk bilim insanıdır.

Georges Lemaître 1894 – 1966.

Einstein’ın genel görelilik kuramından yararlanarak, Uzayın ve evrenin genişlediğini keşfetti; Hubble yasasını keşfetti; Bigbang teorisini öne sürdü.

Uluğ Bey

Semerkant rasathanesini kurmuştur. Bir yılın uzunluğunu 365 gün 6 saat 10 dakika olarak hesaplamıştır.

Edwin Hubble 1889 – 1953.

 Kendi galaksilerimizin ötesinde galaksiler olduğunu keşfetti.Ayrıca ünlü Hubble Uzay Teleskobu, ismini astronom Edwin Hubble’dan almaktadır. Hubble, Bigbang teorisinin en büyük ispatçılarından biridir.

Isaac Newton 1643- 1727

Evrensel çekim yasası ve hareket yasaları ile doğa anlayışımızı derinden değiştirdi; fizik bilimlerine hakim olan matematik alanı olan kalkülüsü icat etti; iki terimli teoremi genelleştirdi; ilk yansıtıcı teleskopu yaptı; Güneş ışığının gökkuşağının tüm renklerinden yapıldığını gösterdi.

Caca Bey

Cacabey medresesini kurmuştur ve burası astronomi okulu olarak kullanılmıştır.

Ömer Hayyam (Omar Hayyam) 1048 – 1131.

Bir şair, filozof ve bilim insanı olan Hayyam, bir yılın uzunluğunu şimdiye kadarki en doğru değere göre hesapladı. Ayrıca konik kesitlerin kesişimlerinin kübik denklemlerin geometrik çözümlerini elde etmek için nasıl kullanılabileceğini gösterdi.

Batlamyus (Ptolemy) AD c. 100 – c. 170.

Klaudyos Batlamyus, İskenderiyeli Yunan matematikçi, coğrafyacı ve astronom. Konumları, göreli parlaklıkları ve takımyıldızlarıyla binden fazla yıldızın yer aldığı bir katalog içeren Almagest’in yazarı. Gezegenlerin hareketlerini tahmin eden matematiksel modeli, neredeyse 1.500 yıldır eşsizdi

El Biruni

Güneş ve gezegenlerin eğimlerini bulmuş ve Dünya çapını gerçeğe en yakın şekilde hesaplamıştır.

UZAYIN İLKLERİ

  • Uzaya çıkan ilk canlı- Laika isimli bir köpek
  • Uzaya gönderilen ilk yapay uydu-Sputnik 1/ Rusya-1957
  • Ay’a ilk yolculuk-1969 Neil Armstrong
  • Uzay’a giden ilk insan-1961 Yuri Gagarin/ Vostok uzay aracı
  • İlk uzay yürüyüşü-Aleksey Arkhipoviç Leonov 1965

7.Sınıf 1.Ünite Uzay Araştırmaları Konu Özeti


Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

6.SINIF 3.ÜNİTE BİLEŞKE KUVVET

6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti

6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti

BİLEŞKE KUVVET

KUVVET NEDİR?

Duran bir cismi harekete geçiren, hareket eden bir cismi durduran, hızlandıran veya yavaşlatan, cisimler üzerinde yön ve şekil değişikliğine neden olan etkiye kuvvet denir.

KUVVETİN ÖZELLİKLERİ

  1. BÜYÜKLÜĞÜ
  2. YÖNÜ
  3. DOĞRULTUSU
  4. UYGULAMA NOKTASI
6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti

BİLEŞKE KUVVET NEDİR?

Cisim üzerinde birden fazla kuvvetin yaptığı etkiyi tek başına yapabilen kuvvete bileşke kuvvet denir. “R” ile gösterilir.

6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti

BİLEŞKE KUVVETİN HESAPLANMASI

KUVVETLER AYNI YÖNLÜ İSE

  • Bileşke kuvvet aynı yönlü kuvvetlerin toplamına eşittir.
  • Bileşke kuvvetin yönü toplanan kuvvetlerin yönü ile aynı olur.
BİLEŞKE KUVVET, KUVVETLERİN TOPLAMINA EŞİTTİR.

KUVVETLER ZIT YÖNLÜ İSE

  • Bileşke kuvvet, büyük kuvvetten küçük kuvvet çıkarılarak bulunur.
  • Bileşke kuvvetin yönü, baştaki büyük kuvvetin yönü ile aynı olur.
6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti
BİLEŞKE KUVVET, KUVVETLERİN FARKINA EŞİTTİR.
6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti

DENGELENMİŞ VE DENGELENMEMİŞ KUVVETLER

Bir cisme etki eden kuvvetlerin bileşkesi ” 0 ” ise o cisim dengelenmiş kuvvetler etkisi altındadır. Sıfırdan farklı ise dengelenmemiştir.

DENGELENMİŞ KUVVETLERİN ETKİSİ ALTINDAKİ CİSİM;

  • Başlangıçta duruyorsa hareketsiz kalır.
  • Başlangıçta hareket halindeyse sabit süratle hareketine devam eder.

Yolda duran araba, sabit süratle giden araba vb.

DENGELENMEMİŞ KUVVETLERİN ETKİSİ ALTINDAKİ CİSİM;

  • Başlangıçta duruyorsa harekete geçebilir.
  • Başlangıçta hareketli ise sabit olmayan süratle hareketine devam edebilir.(Hızlanan veya yavaşlayan hareket)

Hızlanan uçak, yavaşlayan tren, harekete başlayan araba vb.

NOT: Dengelenmemiş kuvvetlerin etkisi altında olan bir cismi denge haline getiren kuvvete DENGELEYİCİ KUVVET denir.

6.Sınıf 3.Ünite Bileşke Kuvvet Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 4.ÜNİTE FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİMLER

8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti

8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti

FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM

Maddede meydana gelen değişimler maddenin yapı taşları olan taneciklerinde değişiklik oluşturup oluşturmamasına göre iki grupta incelenir.

1-FİZİKSEL DEĞİŞİM

Maddenin tanecik yapısı değişmeden sadece görünümünde meydana gelen değişimdir.

  • Kesme
  • Ezme
  • Rendeleme
  • Parçalama
  • Kırılma
  • Yırtılma
  • Hal değişimleri(erime,donma,buharlaşma vs..)
  • Çözünme
Atomlar arası bağlar kopmaz, tanecik yapısı değişmez. Sadece moleküller arası bağlar koparak tanecikleri arasındaki mesafe değişebilir.( Hal değişimleri)
8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti
Atomlar arasındaki bağlar kopmadan tanecikler birbiri içerisinde dağılabilir.(çözünme)
8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti
Tanecik yapısı değişmez fakat tanecik grupları birbirinden ayrılabilir.
( kırılma,yırtılma,parçalanma vb.)

ÖRNEKLER;

  • Kağıdın yırtılması
  • Buğdayın un haline gelmesi
  • Yoğurttan ayran yapımı
  • Havucun rendelenmesi
  • Buzun erimesi
  • Işığın kırılması ve renklerine ayrılması
  • Mumun erimesi
  • Tereyağının erimesi
  • Camın kırılması
  • Toz şekerin pudra şekeri haline getirilmesi
  • Şekerin ve tuzun suda çözünmesi
  • Mürekkebin suda yayılması
  • Salatanın karıştırılması
  • Peynirin dilimlenmesi
  • Odunun kesilmesi veya şekil verilmesi
  • Alkolün suda çözünmesi
  • Sarımsağın ezilmesi
  • Kumaşın kesilmesi
  • Kasenin parçalanması
  • Saçın kesilmesi
  • İyotun süblimleşmesi

2-KİMYASAL DEĞİŞİM

Maddenin tanecik yapısı değişerek tamamen başka bir maddeye dönüşmesi olayıdır.

  • Yanma
  • Paslanma
  • Küflenme
  • Çürüme
  • Kızartma
  • Pişme, haşlanma
  • Mayalanma
  • Ekşime, bozulma
Atomlar arasındaki bağlar koparak yeni atomlarla bağ oluşabilir ve tanecik yapısı değişir.
8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti
Atomlar yeni atomlarla bağ yapabilir.
8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti
Tanecik yapısı ve bağlar değişmiştir.

ÖRNEKLER;

  • Odunun, kömürün yanması
  • Yemeğin bozulması
  • Limonun küflenmesi
  • Yumurtanın haşlanması
  • Patatesin kızartılması
  • Demirin paslanması
  • Mumun yanması
  • Kağıdın yanması
  • Yemeğin pişmesi
  • Sütten yoğurt, peynir yapımı
  • Turşu yapımı
  • Hamurun mayalanması
  • Üzümden sirke yapılması
  • Şekere sülfürik asit dökülmesi
  • Üzümden şarap yapılması
  • Arpadan bira yapılması
  • Meyvenin çürümesi
  • Çaya limon sıkılması
  • Saçın beyazlaması, boyanması
  • Fotosentez ve solunum olayları
  • Sütün ekşimesi
  • Çimentodan beton yapımı
  • Sirke ile karbonatın karıştırılması

8.Sınıf 4.Ünite Fiziksel Kimyasal Değişim Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

7.SINIF 4.ÜNİTE KARIŞIMLAR

7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti

7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti

KARIŞIMLAR

KARIŞIM NEDİR?

Birden fazla maddenin rastgele oranlarda bir araya gelerek aralarında kimyasal bir etkileşim olmadan oluşturdukları saf olmayan maddelere KARIŞIM denir.

KARIŞIMLARIN ÖZELLİKLERİ

  • Saf madde değildir.
  • Elementlerin, bileşiklerin veya her ikisinin karışımından oluşabilir.
  • Karışımı oluşturan maddeler arasında belirli bir oran yoktur.
  • Karışımı oluşturan maddeler.
  • Fiziksel yöntemlerle kendini oluşturan maddelere ayrıştırılabilirler.

KARIŞIMLAR

HETEROJEN KARIŞIM

  • Her tarafında aynı özelliği göstermeyen karışımlardır.
  • su ve kum karışımı, şehriyeli pilav, salata, çamurlu su, su yağ karışımı, süt, tebeşir tozu ve su..vb

HOMOJEN KARIŞIM

  • Her tarafında aynı özelliği gösteren karışımlardır. Çözelti denir.
  • tuzlu su, şekerli su, hava, göz damlası, su alkol karışımı, maden suyu, madeni para vb.

ÇÖZELTİLER

çözelti=çözücü(miktarı fazla)+çözünen(miktarı az)

ÇÖZÜNME OLAYI NASIL GERÇEKLEŞİR?

Suya atılan tuz tanelerinin etrafını su molekülleri kaplar ve tuz taneciklerini birbirinden ayırarak homojen şekilde dağıtır. Çözünme olayı çözücü tanelerinin çözünen tanelerini sararak birbirinden uzaklaştırması ve çözücünün içinde homojen olarak dağıtması olayıdır.

ÇÖZÜNME HIZINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1-SICAKLIĞIN ÇÖZÜNME HIZINA ETKİSİ
7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti
SICAKLIK ARTARSA ÇÖZÜNME HIZI ARTAR.
2-TEMAS YÜZEYİNİN ÇÖZÜNME HIZINA ETKİSİ
7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti
TEMAS YÜZEYİ İLE ÇÖZÜNME HIZI DOĞRU ORANTILIDIR.
3-KARIŞTIRMANIN ÇÖZÜNME HIZINA ETKİSİ
7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti
KARIŞTIRMA ÇÖZÜNME HIZINI ARTIRIR.

7.Sınıf 4.Ünite Karışımlar Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 4.ÜNİTE PERİYODİK SİSTEM

8.SINIF 4.ÜNİTE PERİYODİK SİSTEM

8.Sınıf 4.Ünite Periyodik Sistem Konu Özeti

PERİYODİK SİSTEM

PERİYODİK SİSTEM NEDİR?

Bilinen 118 elementin kullanılmasını ve öğrenilmesini kolaylaştırmak amacıyla elementlerin belirli bir düzende gruplandırıldığı tablodur. Elementlerin periyodik olarak tekrarlanan özelliklerine göre sıralanmasından dolayı periyodik tablo ismini almıştır.

PERİYODİK SİSTEMİN TARİHÇESİ

JOHANN DÖBEREİNER

Bu konuyla ilgili ilk çalışmayı 1829 yılında Johann Döbereiner, benzer özellik gösteren elementlerden üçlü gruplar oluşturarak gerçekleştirmiştir.
Döbereiner, elementleri Li-Na-K, Cl-Br-I, Ca-Sr-Ba gibi gruplara ayırmıştır.

Alexandre Beguyer de Chancourtois

Elementlerin artan atom ağırlıklarına göre sarmal bir şekilde sıralamıştır. Benzer özellik gösteren elementler dikey sıralarda alt alta olacak şekilde sıralanmıştır.
Fakat bu listede elementlerin dışında bazı iyonlara ve bileşiklere de yer vermiştir.

John Newlands

O devirde bilinen 62 elementi artan atom ağırlıklarına göre sıralamış, ilk 8 elementten sonra benzer fiziksel ve kimyasal özelliklerin tekrar ettiğini fark etmiştir. Elementleri 8’erli gruplamış ve müzikteki notalara benzetmiştir.

Lothar MeyerDimitri İvanovic Mendeleyev

Meyer elementleri benzer fiziksel özelliklerine(değerliklerine göre) göre sıralamıştır.

Mendeleyev bu sıralamayı artan atom ağırlıklarına göre yapmıştır. Mendeleyev oluşturduğu sıralamada elementlerin düzenli olarak (her 8 elementte bir) aynı özellikleri gösterdiğini farketmiştir. Bu sıralama günümüzde kullanılan elementlerin sınıflandırılmasına yakın bir sıralamadır. Bundan dolayı periyodik cetvelin babası kabul edilir.

Henry Moseley

Henry elementlerin sıralamasını artan proton sayısına(atom numarası) göre yapmıştır.
Deneysel olarak atom numaralarını ispatlamıştır.

GLENN SEABORG

Periyodik tabloda en altta bulunan iki sırayı ekleyerek tabloya son halini vermiştir.

PERİYODİK SİSTEMİN ÖZELLİKLERİ

PERİYOT: Artan atom numaralarına göre yan yana sıralanan elementlerden oluşan yatay sıralara (satır)periyot denir.
GRUP: Benzer özellik gösteren elementlerin alt alta gelerek oluşturduğu dikey sıralara(sütun) grup denir.

NOT: Periyodik tabloda bilinen 118 element vardır. 8 adet A grubu ve 10 adet B grubu olmak üzere toplam 18 grup bulunur. Periyodik tablo 7 periyottan oluşur.

PERİYODİK TABLO

PERİYOTLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Aynı periyottaki elementlerin katman sayıları aynıdır.
  • Aynı periyotta bulunan elementlerin fiziksel özellikleri benzerlik gösterir.
  • Aynı periyotta bulunan elementlerin atom numaraları (proton sayıları) soldan sağa doğru artar.

GRUPLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Aynı gruptaki elementlerin katman sayıları farklıdır.
  • Hidrojen hariç aynı gruptaki elementlerin kimyasal özellikleri benzerlik gösterir.
  • Aynı gruptaki elementlerin atom numaraları(proton sayıları) yukarıdan aşağı doğru artar.

Bazı grupların özel adları;

  • 1A GRUBU: ALKALİ METALLER
  • 2A GRUBU: TOPRAK ALKALİ METALLER
  • 7A GRUBU: HALOJENLER
  • 8A GRUBU: SOYGAZLAR(ASAL GAZLAR)

ELEMENTLERİN SINIFLANDIRILMASI

1-METALLER

2-AMETALLER

3-YARI METALLER

1-METALLERİN ÖZELLİKLERİ

  • Yüzeyleri parlaktır, ışığı yansıtır.
  • Oda sıcaklığında cıva hariç tamamı katı halde bulunur.
  • Tel ve levha haline getirilebilir, işlenebilirler.
  • Isı ve elektriği iyi iletirler.
  • Kendi aralarında bileşik yapmazlar, alaşım yaparlar.
  • Periyodik sistemin sol ve orta kısmında yer alırlar.
  • Son katmanlarında 1,2,3 elektron bulunur.

2-AMETALLERİN ÖZELLİKLERİ

  • Yüzeyleri mattır, ışığı iyi yansıtmaz.
  • Oda sıcaklığında katı, sıvı ve gaz halde bulunabilirler.
  • Kırılgandırlar, işlenemez, tel levha haline getirilemezler.
  • Isı ve elektriği iyi iletmezler.
  • Kendi aralarında ve metallerle bileşik yaparlar.
  • Periyodik tabloda sağ tarafta bulunurlar.( H hariç)
  • Son katmanlarında 5,6,7 elektron bulunur.

SOYGAZLARIN ÖZELLİKLERİ

  • Parlak değil mattır.
  • Oda sıcaklığında gaz halde bulunurlar.
  • Normal koşullarda bağ yapmaz, bileşik oluşturmazlar.
  • Isı ve elektriği iyi iletmezler.
  • Tel ve levha haline getirilemezler.
  • Tüp içine doldurulup elektrik akımı verilirse her gaz kendine özgü ışık verir.

3-YARI METALLERİN ÖZELLİKLERİ

  • Parlak veya mat olabilir.
  • Oda sıcaklığında tamamı katı haldedir.
  • Tel ve levha haline getirilebilir, işlenebilirler.
  • Isı ve elektriği metallerden az, ametallerden fazla iletirler.
  • Hem metallerle hem ametallerle bileşik yaparlar.
  • Periyodik sistemde metallerle ametaller arasında yer alırlar.

PERİYODİK TABLODA SOLDAN SAĞA DOĞRU;

  • Grup numarası artar.
  • Atom numarası artar.
  • Proton sayısı artar.
  • Son katmandaki elektron sayısı artar.
  • Katman sayısı değişmez.
  • Atom çapı azalır.***
  • Periyot numarası değişmez.
  • Metalik özellik azalır ametalik özellik artar.

PERİYODİK TABLODA YUKARIDAN AŞAĞI DOĞRU;

  • Grup numarası değişmez.
  • Atom numarası artar.
  • Proton sayısı artar.
  • Son katmandaki elektron sayısı değişmez.
  • Katman sayısı artar.
  • Atom çapı artar.***
  • Periyot numarası artar.
  • Metalik özellik artar, ametalik özellik azalır.
***Katman sayısının artması atom çapını artırır. Katman sayısı değişmeden proton sayısı artarsa atom çapı küçülür. Bunun nedeni protonların katmanlardaki elektronlara çekim uygulamasıdır. Proton sayısı artarsa bu çekim artar ve elektronları merkeze daha yakın yörüngede dönmeye zorlar. Bu da atom çapını küçültür.

8.Sınıf 4.Ünite Periyodik Sistem Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 3.ÜNİTE GAZLARDA BASINÇ

8.SINIF 3.ÜNİTE GAZLARDA BASINÇ

GAZ BASINCI

GAZ BASINCI

KAPALI KAPLARDA GAZ BASINCI

Kapalı kaplarda gazın basıncını oluşturan etken gazın ağırlığından çok gaz taneciklerinin hareketidir. Belirli bir sıcaklık ve hacimdeki gazın kapalı kap içerisinde her noktada basıncı aynıdır. Gazın basıncı kabın hacmine ve sıcaklığa bağlıdır. Hacim azalırsa gaz taneciklerinin alanı daralacağından çarpışma miktarı artar ve basınç artar. Sıcaklığın artması durumunda taneciklerin hareketi artacağı için yine basıncı da artar. Gazlar basıncı kabın her noktasına aynen iletir.

ÖRNEKLER;

  • Şişirilen topun içindeki basınç her noktada aynı olduğundan top düzgün şekil alır.
  • Şişirilen tekerin düzgün görünmesi içindeki gazın her noktada eşit basınca sahip olmasındandır.

AÇIK HAVA BASINCI

Hava hem yer küreye hem de içinde bulunan cisimlere ağırlığından ve taneciklerinin hareketinden dolayı bir kuvvet uygular.Bu kuvvetin birim yüzeye düşen kısmına ATMOSFER BASINCI( Açık Hava Basıncı) denir. Açık hava basıncı sıcaklıkla ters orantılıdır çünkü sıcaklık arttıkça genleşen hava tanecikleri birbirinden uzaklaşarak basıncı düşürür. Bir ortamda gaz taneciği sayısının azalması o ortamın gaz basıncının düşük olmasına neden olur.

ÖRNEKLER;

  • Meyve suyu içerken pipetin içindeki havanın emilmesi iç basıncı düşürüp meyve suyunun pipete dolmasını sağlar.
  • İçinde su bulunan delik bir bidon kapağı açıkken delikten su akıtırken kapağı kapatılınca su akmaz.

AÇIK HAVA BASINCI DENEYLERİ

1-DAMACANA DENEYİ

DENEY VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

2-ŞİŞEDEKİ YUMURTA DENEYİ

3-YUKARI TIRMANAN SIVI DENEYİ

4-YÜKSELEN SIVI DENEYİ

5-SÖNMEYEN BALON DENEYİ

DENEY VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

AÇIK HAVA BASINCI DENEYLERİ VİDEO İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.( HEPSİ BİR ARADA)

AÇIK HAVA BASINCINA GÜNLÜK HAYATTAN ÖRNEKLER

  • İçi boş kutunun içindeki hava boşaltılırsa, kutu açık hava basıncı etkisiyle içe doğru çöker (büzülür)
  • İçi su dolu bardağın ağzına kağıt kapatılarak ters çevrilirse bardaktaki su dökülmez. Bunun nedeni, bardaktaki suyun ağırlığı nedeniyle kağıda uyguladığı basıncın, açık hava basıncı tarafından dengelenmesidir.
  • Lavabo pompası düz bir zemin üzerine konup üzerine kuvvet uygulanarak içindeki hava boşaltılırsa, uygulanan açık hava basıncını dengeleyen hava dışarı çıkartıldığı için açık hava basıncı daha az dengelenir ve pompa olduğu yere yapışır (ve güçlükle kaldırılır).
  • Tulumbalardan suyun çekilmesi, damlalık ve enjektöre sıvı çekilmesi açık hava basıncı sayesinde gerçekleşir. Bu araçların içindeki hava boşaltılır ve suya daldırılırsa açık hava basıncı etkisiyle içlerine sıvı dolar.
  • Boş tenekedeki havanın tamamı veya bir kısmı ısı etkisiyle dışarıya çıkartılıp tenekenin ağzı kapatılırsa teneke şekil bozukluğuna uğrar.
  • Atmosfer basıncı, 1.105 Pa (N/m2) dir. Bu basınç etkisiyle 1 m2`lik yüzeye 105 N`luk ya da yaklaşık 1.104 kg`lık ya da 10 tonluk kuvvet uygulanır.
  • İnsan vücudunun yüzeyi yaklaşık 1,5 m2 ise insan vücuduna açık hava tarafından 15 tonluk kuvvet uygulanır. Bu basınç vücudun iç basıncı (hem kan basıncı, hem lenf basıncı, hem de vücut boşluklarındaki havanın basıncı) tarafından dengelendiği için hissedilmez.
  • Çay bardağı çay tabağına konduğunda aradaki hava boşaltılır ve tabağın alt kısmından etki eden açık hava basıncı nedeniyle tabak, bardakla birlikte kalkar.
  • Yüksek dağlara çıkıldıkça açık hava basıncının azalmasından dolayı burnumuzda kanamalar görülebilir.
  • Delik bir bidon içine su doldurulduğunda kapağı açıkken delikten su akar fakat kapağı kapatıldığında su delikten akmaz. Bunun nedeni kapak kapalı durumdayken içeri hava girişi olmaz ve deliğin dışındaki hava basıncı su akışına izin vermez. Kapak açıldığında içeri hava dolar ve dışarıdaki basıncı dengeler. Bu şekilde su delikten akabilir.

MAGDEBURG DENEYİ NEDİR?

İçi boş iki yarım küre birleştirilip içindeki hava boşaltılırsa birbirlerinden ayrılmazlar. (İçi boş iki yarım kürenin birleşmesi sonucu oluşan araca Magdeburg denir. 1664 yılında, hava basıncının etkisini göstermek amacıyla Otto Von Guerrike tarafından, Magdeburg Yarım Küreleri olarak anılan bir deney yapılır. Metal olan iki büyük yarım küre birleştirilip içindeki hava boşaltılır. Daha sonra, oluşan vakum küreye çok sayıda at koşularak yarım küreler birbirinden ayrılmaya çalışılır ama küreler birbirinden ayrılmaz. Bunu sağlayan etki, kürenin dışındaki hava basıncıdır.)

TORİÇELLİ DENEYİ

Toricelli, deniz seviyesinde ve 0°C sıcaklıkta ve 1 metre uzunluğa sahip olan bir ucu açık bir ucu kapalı olan deney tüpleri ile deneyini gerçekleştirmiştir. Tüpün içerisini cıva ile doldurmuştur. Tüpün açık kısmını parmağı ile kapatmış ve bu tüpü yine cıva ile dolu bir kabın içerisine kapalı kısmı yukarıda olacak şekilde yerleştirmiştir. Cam tüp içerisindeki civanın bir kısmı kaba boşalmıştır. Fakat yükseklik 76 cm olacak kadar cıva tüp içinde kalmıştır. Kabın üstünden cıvaya uygulanan açık hava basıncı cam tüp içindeki cıvayı yukarı doğru itmesi nedeni ile tüp içindeki cıvanın hepsi kaba boşalmamıştır. Bu şekilde tüp içinde bulunan cıvanın sıvı basıncı ve açık hava basıncı eşitlenmiş olur. Böylelikle Açık hava basıncı deniz seviyesinde ve 0’C sıcaklıkta 76 cm Hg basıncına eşittir. Bu değere 1 atmosfer basıncı (atm) denir.

Açık hava basıncı ( P0) = 76 cm Hg

NOT: Cıva dışında başka sıvılar ile deney yapıldığında sıvı yoğunluğu cıvadan küçük olacağından borudaki yüksekliği cıvadan fazla olur. Sonuçta basınç açık hava basıncına eşit olacağı için yoğunluğu büyük olan sıvının derinliği az olur.

Deniz seviyesinden yükseklere doğru çıkıldıkça üzerimize etki eden hava kütlesi azalır. Bu sebeple yükseklere doğru her 100 metrede atmosfer basıncı 1 cm Hg azalır. Atmosferde belirli bir noktanın üzerinde bulunan tüm gazların ağırlığı sonucu açık hava
basıncı oluşur. Yükseklere çıkıldıkça üzerindeki hava kütlesi azalmış olacağından basınç düşer.

Renkli bölümler o noktanın üzerinde bulunan hava miktarını gösterir. Hava miktarı fazla olan noktaya etki eden ağırlık fazla olacağından basınç da fazladır.

8.Sınıf 3.Ünite Gazlarda Basınç Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 3.ÜNİTE SIVILARDA BASINÇ

8.SINIF 3.ÜNİTE SIVILARDA BASINÇ

SIVI BASINCI

SIVI BASINCI

Sıvılar akışkan olmalarından dolayı bulundukları kabın şeklini alırlar ve yerçekiminin etkisiyle kabın sadece tabanına değil tüm yüzeylerine basınç uygularlar.

SIVI BASINCI NELERE BAĞLIDIR?

  1. SIVININ DERİNLİĞİ
  2. SIVININ CİNSİ(YOĞUNLUĞU)
  3. YER ÇEKİMİ İVMESİ

SIVI BASINCINI ETKİLEYEN DEĞİŞKENLER

1-SIVI BASINCI-DERİNLİK İLİŞKİSİ

U borusundaki sıvı farkı az
  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: SIVI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: DERİNLİK
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: YOĞUNLUK, YER ÇEKİM İVMESİ

Yoğunluğu aynı olan sıvılardan derinliği fazla olanın sıvı basıncı fazladır. Yer çekimi ve yoğunluk sabit tutulduğunda derinlik arttıkça sıvı basıncı artar.

U borusundaki sıvı farkı fazla

1-SIVI BASINCI-YOĞUNLUK İLİŞKİSİ

su
  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: SIVI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: YOĞUNLUK
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: DERİNLİK, YER ÇEKİM İVMESİ

Derinliği aynı olan sıvılardan yoğunluğu fazla olanın sıvı basıncı fazladır. Yer çekimi ve derinlik sabit tutulduğunda yoğunluk arttıkça sıvı basıncı artar.

cıva

DERİNLİK ARTARSA BASINÇ ARTAR

yoğunluk sabit

YOĞUNLUK ARTARSA BASINÇ ARTAR

dsu > dsıvı yağ derinlikler eşit
NOT: Sıvı basıncı kabın şekline, kabın boyutuna veya sıvı miktarına bağlı değildir.(Derinlik ve yoğunluk sabit oldukça)

PK = PL = PM =PN = PP

BİLEŞİK KAPLAR

K=L=M=N=P

Şekilleri ve kalınlıkları farklı olan kapların tabanlarının birleştirilmesi elde edilen kaplara denir. Kap tabanındaki her noktada basınç eşit olacağından kaplardaki sıvı seviyeleri de aynı olur. Kaplardan birine su eklenirse sıvı akışı diğer kaplarda da eşit olana kadar devam eder. Bu özellik şehirlerdeki su depolarında kullanılmıştır. Su depoları şehirdeki yüksek binaların en üst katına kadar suyun rahatça çıkabilmesi için şehir seviyesinden yükseklere kurulur. Su deposundan yüksekte bulunan binalara su çıkarılması için ek pompa gereklidir.

PASCAL PRENSİBİ

Kapalı bir kapta bulunan sıvıya uygulanan basınç kabın iç yüzeyinin ve sıvının her tarafına aynen iletilir. (Blaise Pascal)

GÜNLÜK HAYATTA PASCAL PRENSİBİNDEN YARARLANILARAK NELER YAPILMIŞTIR?

8.Sınıf 3.Ünite Sıvılarda Basınç Konu Özeti


Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni

8.SINIF 3.ÜNİTE KATILARDA BASINÇ

8.SINIF  3.ÜNİTE KATILARDA BASINÇ

KATI BASINCI


BASINÇ NEDİR?

Birim yüzeye uygulanan dik kuvvete basınç denir. Kuvvetin yüzey alanına oranı katı basıncını bulmamızı sağlar. Kuvvetin birimi Newton( N) , yüzey alanının birimi metrekare(m2 )olarak alındığında basıncın birimi Pascal( Pa) olur.

KATI BASINCINI ETKİLEYEN DEĞİŞKENLER

1-KATI BASINCI – KUVVET İLİŞKİSİ

  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: KATI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: KUVVET(AĞIRLIK)
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: YÜZEY ALANI

Katılarda yüzey alanı değişmeden kuvvet(ağırlık) artırılırsa katı basıncı aynı oranda artar.

1-KATI BASINCI – YÜZEY ALANI İLİŞKİSİ

  1. BAĞIMLI DEĞİŞKEN: KATI BASINCI
  2. BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN: YÜZEY ALANI
  3. KONTROLLÜ DEĞİŞKEN: KUVVET(AĞIRLIK)

Katılarda kuvvet(ağırlık) değişmeden yüzey alanı artırılırsa katı basıncı aynı oranda azalır.

NOT: Kuvvet(ağırlık) ile yüzey alanı aynı oranda azalıyor veya artıyorsa katı basıncı değişmez.

GÜNLÜK HAYATTA BASINCI ARTIRMAYA YÖNELİK ÖRNEKLER

KATI BASINCINI ARTIRMAK İÇİN:

  1. KUVVET ARTIRILMALI
  2. YÜZEY ALANI AZALTILMALI
  • Kesici aletlerin bir yüzü bilenerek yüzey alanının küçültülmesi ile basınç artar.
  • Futbolcu kramponlarında alt tarafın dişli olması basıncı artırır.
  • Topuklu ayakkabıda topuk kısmın da yüzey alanı küçük olduğu için basınç fazladır.
  • Lastiklere zincir takılması yüzey alanını küçülterek basıncı artırır.
  • Sivri uçlu aletlerde yüzey alanı küçük olduğundan basınç fazladır.

GÜNLÜK HAYATTA BASINCI AZALTMAYA YÖNELİK ÖRNEKLER

KATI BASINCINI AZALTMAK İÇİN:

  1. KUVVET AZALTILMALI
  2. YÜZEY ALANI ARTIRILMALI
  • Leken denilen kar ayakkabılarında yüzey alanı büyük olduğundan basınç az olur.
  • Traktörlerin tekerlerinin büyük olması basıncı azaltır.
  • Tır ve kamyonların çok sayıda tekerinin olması yüzey alanını artırarak basıncı azaltır.
  • İş makinelerinin paletli tekerleri yüzey alanını artırarak basıncı azaltır.
  • Ağır hayvanların ayak tabanlarının geniş olması basıncı azaltır.

8.Sınıf 3.Ünite Katılarda Basınç Konu Özeti



Fenozom’u Takip Edin!

 ---<span class="has-inline-color has-white-color">Döndü TOPKAYA</span>
Döndü TOPKAYA                                                                                                                                      Fen Bilimleri Öğretmeni
Top